Therése Kallur çocukluğundan beri zihnin nasıl çalıştığını merak ediyordu; bugün ise zihni meydana getiren sistemin yedek parçalarını üretiyor.
Kallur’un merakını şu sözler açıklıyor: “Psikoloji eğitimine başladığımda, bu bilim dalının sadece yüzeyi irdelediğini düşünüyordum ve daha derine inememek beni üzüyordu. O zaman zarfında beynin çalışma şekli ilgimi çekmeye başladı, çünkü olayların meydana geldiği asıl yer orasıydı.”
Dijitalleşen dünyanın içerisinde her gün fark etmesek de birçok kolaylık, yazılımcılar sayesinde mümkün. Yazılımcıların geliştirdiği uygulamalar sayesinde gökyüzündeki uçaklar, pilotlar devreye girmeden önce birbirleriyle konuşabiliyor, rüzgâr türbinleri en verimli rüzgâr akışını tespit edip kendilerini o rüzgâra doğru çevirebiliyor, hastanelerdeki raporlama sürelerinin kısalmasıyla organ nakli ihtiyaçlarında çok daha hızlı uygun donör bulunabiliyor ve enerji santrallerinin dijital ikizleri, oluşabilecek sorunları önceden bildirebiliyorlar.
Etraftan duyduğumuz akciğer kanseri, prostat kanseri gibi teşhisler sadece kanserin oluştuğu bölgeyi belirtirler. Aslında kanserlerin de kendi içerisinde türleri vardır. Örneğin karaciğer kanserinin en yaygın türü Hepatoselüler Karsinoma’dır. Georgeann Jansson, kendisine bu tanı konulana kadar muhtemelen bu hastalığın adını bilmiyordu. Bu tanıyla karşılaştığı anda derhal en başarılı tedavi yöntemini belirlemek için bir onkologla görüştü.
Yapay zekâ, doktorlar ve hastalar arasındaki etkileşimi değiştirecek. Fakat çoğu hasta bu değişimin farkında bile olmayacak! Çünkü hasta deneyimini, tedarikçi verimliliğini, tanısal doğruluğu ve genel bakım kalitesini bir gecede ve büyük ölçekli bir yeniliğin sonucunda iyileştirmek mümkün değil. En iyi yapay zeka (AI), günümüzde kullanılmakta olan iş akışlarına, uygulamalara ve cihazlara entegre olarak, mevcut bakım süreci ile birlikte biz farkında olmadan gelişecek.
New York, Niskayuna’daki GE Global Araştırma Merkezi’nin kalbinde yer alan laboratuvar adeta “CSI” dizisinin setine benziyor. Bir fotokimya uzmanı, iki moleküler biyolog ve bir biyokimya uzmanı olmak üzere dört bilim insanından oluşan bir ekip, suç mahalindeki DNA izlerini analiz etmek üzere dünyanın dört bir yanındaki dedektifler tarafından kullanılan en önemli araçlardan birini çalıştırmak için sıkı bir çalışma sürdürüyor.
Uzun ve başarılı bir kariyer sonrasında 2016 yılında emekli olan 61 yaşındaki üç çocuk annesi Jan, ailesi ve arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmeyi dört gözle bekliyordu. Jan’ın uçağa binmeden önce yapılacaklar listesinde birkaç şey bulunuyordu. Bu listeye, kanser olmadığından emin olmak için yaptırdığı yıllık meme taraması da dâhildi. Soyadını gizli tutmak isteyen Jan, yıllık mamografi kontrollerini 40 yaşından beri düzenli olarak yaptırıyordu.
Avusturya Kepler Üniversitesi Hastanesi’nde doğum öncesi bakım biriminde Klinik Şefi olan Wolfgang Arzt, anne karnındaki bebeklere kalp cerrahisi uyguluyor. Anne rahmine yerleştirdiği iğneyi, fetüsün 2 milimetre çapındaki küçük kalp kapakçığından içeri ilerletiyor. Daha sonra kapakçığa perforasyon uyguluyor. Bugüne kadar 140’tan fazla benzer prenatal prosedür gerçekleştirmiş olan Arzt: “İğneyi 1 veya 2 milimetre daha ilerletirsem damarı yırtabilirim ve her şey biter.” diyerek yaptığı müdahalenin ciddiyetini anlattı.
GE Sağlık‘ın Helsinki’deki dijital iş gücü altı adet robottan oluşuyor. Bunlardan kollaboratif robot olarak adlandırılan, kısaca kobot (İngilizce “cobot” teriminden yola çıkarak) olarak ifade edilen üç tanesi insanlarla yakın iş birliği içinde çalışıyor.
On bir yıl önce, Jan ve Garet Hil‘in 10 yaşındaki kızlarına ani böbrek yetmezliği tanısı kondu. Birinci dereceden hiçbir aile üyesinin bağış için uygun olmadığı anlaşıldığında, aile daha önce hakkında hiçbir fikirlerinin olmadığı böbrek donörü eşleştirme uygulamasıyla tanışmak zorunda kaldı.
Herhangi bir yaralanma veya hastalık belirtilerinin araştırılığı manyetik rezonans (MR) sisteminde bir hastanın beyin, omuz, omurga veya diz taramasının yapılması yaklaşık yarım saat sürüyor. Bu süre, özellikle pediatrik, klostrofobik veya durumu ağır olan kişilerin cihaz içinde hareket etmeden durması için oldukça uzun bir zaman.