Skip to main content
×

GE.com has been updated to serve our three go-forward companies.

Please visit these standalone sites for more information

GE Aerospace | GE Vernova | GE HealthCare 

Üretimin Geleceğine Hazırlık – I

May 14, 2018

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 toplantısı “Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak” sloganıyla 23-26 Ocak’ta İsviçre’nin Davos kentinde düzenlendi. Forumun bu yılki ana temalarından biri de Dördüncü Sanayi Devrimi’ne hazırlık süreciydi. Bu çerçevede 10 ayrı panelin düzenlendiği forumda Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkilerine dair çeşitli raporlar da yayınlandı. Bu raporlardan biri de Dünya Ekonomik Forumu ve A.T. Kearney iş birliğiyle hazırlanan “Readiness for the Future of Production Report 2018” (Üretimin Geleceğine Hazırlık) oldu. Rapor, ülkelerin Dördüncü Sanayi Devrimi karşısındaki pozisyonlarını inceleyerek dönüşümü yakalamanın ipuçlarını ve bu yeni dönemin olası faydalarını sunuyor.

Dördüncü Sanayi Devrimi ile birlikte üretimin geleceğine dair ortaya çıkan belirsizliklerin de ele alındığı rapora göre, hayatımızda hızla yer edinmeye başlayan nesnelerin interneti, yapay zekâ, bulut bilişim, üç boyutlu baskı gibi teknolojiler yeni değer zincirleri yarattı. Ancak teknolojinin bu baş döndürücü hızı bir yandan da zaten karmaşık bir görev olan verimlilik ve büyümeyi artırıcı politikalar belirleme sürecini daha da karmaşık bir hal aldı. Çözüme yönelik, insan odaklı, sürdürülebilir ve kapsayıcı yöntemler geliştirmek bir zorunluluk halini aldı.

Rapor, ülkelerin bu fırsatlara ve güçlüklere ne kadar hazırlıklı olduğunu ortaya koyan bir araç ve çözüm önerileri sunuyor. Bu doğrultuda da ülkelerin mevcut üretim yapıları ve ülkelerin üretim sistemlerini dönüştürmelerini sağlayan faktörler ele alınıyor. Geleceği tam anlamıyla öngörmek mümkün olmasa da günümüzde kapsamlı ve karmaşık bir üretim yapısına sahip ülkelerin, geleceği kuracak potansiyele sahip olduğu söylenebilir. Üretimin itici güçleri ise ülkelerin ortaya çıkan yeni teknolojileri ve fırsatları değerlendirme becerisini ortaya koyuyor. Bu itici güçler, inovasyon, insan sermayesi, küresel ticaret ve yatırımların boyutu, kurumsal yapı, sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak kaynak zenginliği ve talebi doğuran piyasaların durumu olarak tanımlanabilir.

18 Fotoğrafta 2018

Raporun dikkat çeken boyutlarından biri ise üretim hacminin, belirleyici etkenler arasında yer almaması. Bu bilginin doğruluğunu, İsviçre, Singapur gibi doğru insan ve doğru teknolojiyi bir araya getiren küçük ülkelerin gelecekte önemli bir role sahip olma potansiyeliyle açıklayabiliriz.

Dördüncü Sanayi Devrimine En Hazır Ülkeler

Dünya Ekonomik Forumu’nun, A.T. Kearney iş birliği ile hazırladığı “Readiness for the Future of Production Report 2018” başlıklı raporunda yer verilen 100’ü aşkın ülke, performanslarına göre dört gruba ayrılıyor: Öncü ülkeler, yüksek potansiyel taşıyan ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ve geçmişte kalan ülkeler. Raporun değerlendirmesine göre, Dördüncü Sanayi Devrimi’ne ABD, Singapur, İsviçre, İngiltere, Hollanda en hazır ülkeler olarak sıralanıyor. Avrupa ülkelerinin çoğunluğunun yanı sıra Çin, Japonya, Güney Kore gibi ülkeler de Dördüncü Sanayi Devrimi’ne hazır ülkeler arasında yer alıyor.

Hazır ülkeler sınıfına giren 25 ülke hâli hazırda küresel GSYİH’nın yüzde 75’ini üretiyor. Bu ülkeler mevcut güçleriyle, dönüşüme hazır yapılarıyla ve şimdiden hazırladıkları stratejileriyle Dördüncü Sanayi Devrimi’nin meyvelerini toplayarak aradaki farkı daha da açacak gibi görünüyor.

Örneğin, Almanya 2011 yılında Endüstri 4.0 hamlesiyle dijitalleşmeye başlayan ilk ülkeler arasında yer aldı. Japonya ise Toplum 5.0 programıyla sadece üretim süreçlerini değil, toplumu da yeni teknolojik dönüşüme hazırlamaya başladı. İngiltere Endüstriyel Strateji, Singapur Akıllı Sanayi Hazırlık Endeksi ile Dördüncü Sanayi Devrimi’ne hazırlanma konusunda adımlar attı.

Avrupa Komisyonu ise Dördüncü Sanayi Devrimi’nin endüstride üretim, lojistik ve tüketim modellerini nasıl dönüştürdüğünü ve geliştirdiğini araştırıyor. Hazırlanan aksiyon planı; dijitalleşme, siber-fiziksel sistemler, endüstriyel nesnelerin interneti, büyük veri, bulut bilişim, robotik sistemler ve yapay zekâ üzerine Avrupa’nın belirleyeceği stratejiyi kapsıyor.

Dördüncü Sanayi Devrimi’nde Türkiye’nin Konumu

Raporda değerlendirilen 100 ülke arasında hazırlık bakımından 57’nci sırada yer alan Türkiye ise güçlü bir üretim yapısına sahip ancak geleceğe yeterince hazırlanmayan, maalesef geçmişte kalan ülkeler arasında sıralanıyor.

Küreselleşmenin etkisiyle büyüyen, yabancı yatırımcılarla geleneksel sanayi yapılarını kuran bu ülkeler, artan maliyetlerle birlikte ucuz iş gücü avantajını başka ülkelere kaptırma riskiyle karşı karşıya. Değişimin itici güçleri konusunda kötü bir performans sergileyen bu ülkeler için raporda, “kurumsal bir yapı kurmaz, insan sermayesini geliştirmez, inovasyon yapmazsa daha da gerilere düşecek” değerlendirmesi yapılıyor.

Ülkemizin coğrafi konumu ve düşük iş gücü maliyeti gibi özelliklerinin artık küresel rekabetçilik açısından yeterli olmadığı bilinen ve sıkça dillendirilen bir gerçek. Bu nedenle ülkemizin üretim merkezi yerine, inovasyon merkezi olarak gelişen global pazarda kendine yer bulması gerekiyor.