Skip to main content
×

GE.com has been updated to serve our three go-forward companies.

Please visit these standalone sites for more information

GE Aerospace | GE Vernova | GE HealthCare 

Prof. Dr. Feryal Özel: Uzay Çağının Özel Annesi

May 10, 2019

Prof. Dr. Feryal Özel’in adını pek çoğumuz geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve çekilmesi ilk kez başarılan kara delik fotoğraflarıyla duyduk. 44 yaşındaki astrofizik profesörünün dünya çapında 200 bilim insanı ve uzmanın katıldığı NASA projesinin görev alan tek Türk ve tek kadın olması gurur verdi. Başarısının ardından kamuoyu önüne çok daha fazla çıkan Prof. Özel, bilim insanı kimliğinin yanı sıra, aktif ve modern bir anne kimliği ile de sempati topladı. 

Prof Özel, bilim dünyasında 20 yıldan beri saygın bir yere sahip, hatta 2003’te “Çağın En Önemli Fikir İnsanları” arasında bile sayıldı.

prof img

Ama o kendini “meraklı bir insan” olarak tarif etmeyi tercih ediyor. Prof. Özel, Independent Türkiye’ye verdiği röportajda, kendisi ve ekibini bilim insanı kimliği şöyle açıklıyor, “Biz temel bilim adamıyız. Biz dünyamızı merak eden, evrenimizi merak eden insanlarız. Mesela evren nasıl çalışıyor, gördüklerimiz; galaksiler, yıldızlar, kara delikler neden böyle? Onları anlamaya çalışan maceracı ruhlu, araştırma ruhlu, keşif seven insanlarız. Dolayısıyla, bizi motive eden şey en başta bu.”

Mütevazı tavrına rağmen Prof. Özel’in kariyeri, onun “merakının” saygın bilim çevrelerinde ilgi bulduğunu ispatlıyor. Akademik kariyeri ABD’nin Columbia, Harvard ve Princeton gibi saygın üniversitelerinde şekillenmiş, İsviçre’nin Cenevre ketindeki CERN’de ve Danimarka’nın saygın Neils Bohr Enstitüsünde bulunmuş olan Prof. Özel, 2001’den beri NASA’da çok önemli projelerin başında. Kara delik fotoğrafının çekilmesinin yanı sıra NASA’nın birkaç yıl içinde Dünya yörüngesine konuşlandıracağı ilk “X Işını teleskopu” geliştirilmesi projesini de yürütüyor. Üç yıldır projenin başında olan Prof Özel, son aşamasına giren projenin tamamlanmasından duyduğu heyecanı şu sözlerle aktarıyor: “Böyle bir teleskop bize evrende yeni kapılar, pencereler açacak. Evreni bundan önce görmediğimiz bir şekilde göreceğiz.” 

Çocuklara Örnek Oldu 

prof img

Uzun süredir NASA’nın kara delik görüntüleme projesinde yoğun biçimde çalışan Prof. Özel ve eşi Prof. Psaltis, ailevi görevlerini aksatmamak için işbölümüne gitmişler. Gerektiğinde güne sabah 05.00’te başlayarak kızlarına vakit ayırmışlar, önemli günleri ve kutlamalarını kaçırmamışlar, Türkiye, Yunanaistan ve ABD’de tatillere çıkmışlar. Bu sayede yoğun tempolarının üzerlerine yüklediği baskıyı çocuklarına yansıtmamış olacaklar ki Deniz ve Selin bilimle hayli ilgililer. Prof. Özel’in aktardığına göre 15 yaşındaki Deniz, okyanus ve çevre bilimine ilgi duyuyor. Kardeşi Selin ise doktor olmak ve kanser araştırmaları yapmak istiyor.

Prof. Özel, bir Facebook mesajında ailelerin çocuklarını bilime nasıl yönelteceğinin de ipuçlarını veriyor: “Çocukların bilimle ilgilenmelerinde ailenin desteği çok önemli. ‘Fizik okuyup da ne yapacaksın’ gibi yaklaşımlar yerine, çocukların gerçekten sevdikleri ve ilgi duydukları konu neyse ona yönlenmelerine izin vererek aileler en büyük desteği sağlayabilirler. Benim için anne ve babamın doktor olması elbette şanstı. Ama en önemlisi bana ilkokul üçüncü sınıftayken bir bilim ansiklopedisi almalarıydı. Oradaki konuları okuyup, resimlere bakarak merakım ve sevgim daha da gelişti. Bu tür küçük denebilecek bir eylem bile çok katkı sağlayabiliyor.”

“Fen zor” Denmemeli 

Özel, aynı mesajda bilim eğitimine ilişkin uyarılarda da bulunuyor: “Çocuklar daha küçük yaştan itibaren çevrelerinden ‘matematik zor’, ‘fen zor’ gibi laflar duyup ona koşullanıyorlar. Oysa bu konular yetenekli öğretmenlerce çok zevkli şekilde öğretilebilir ve çocuklara hiç zorlanmadan sevdirilebilir. İlkokul ve ortaokul fen sınıflarına gönüllü öğretmen olarak katılıyorum ve sınıfta çocuklarla deney yapıyorum. Öğrenciler kendi elleriyle deneyip gördükleri sonuçları unutmuyor, oysa ezberledikleri şeyler sınava kadar bile akıllarında kalmayabiliyor. Kızlarımın ikisi de fen ve matematik alanlarını severek büyüyorlar.”

O Fotoğrafın Hikâyesi 

prof img

Albert Einstein’ın 104 yıl önce Görelilik Teorisi’nde dile getirdiği kara delikler teorik olarak biliniyordu ama hiç görüntülenmemişti. Bugüne kadar sadece sanatsal grafiklerle yetiniyorduk. Çünkü en gelişmişi bile olsa kara delikleri tek bir teleskopla görüntülemek mümkün değildi. Kara delikler çevresindeki her şeyi yuttuğu gibi ışığı da yutuyordu ve buna Dünya’dan gönderilen teleskop ışınları dahildi. Özel ve ekibi bu engeli aşmak için Dünya’nın dört bir yanındaki gelişmiş teleskopları bir araya getirdi. Teleskoplar hedefteki kara deliğe yöneldi ve farklı açılardan görüntü elde etti. Özel’in başında bulunduğu Modelleme ve Analiz Çalışma Grubu, elde edilen milyonlarca veriyi birleştirdi ve ortaya tek bir fotoğraf ortaya çıktı.

Prof. Özel ve ekibinin işi kara deliğin fotoğrafını çekmekle sonlanmadı. Özel Hürriyet’e verdiği röportajda bundan sonra yapacaklarını şöyle açıklıyor: “Bizim bir amacımız kara deliklerin çevresindeki ortamı anlamaktı. Diğer bir amacımız da Einstein’ın Görelilik Teorisi’nin var olabileceğini göstermesiydi. Teori sadece “Kara delik var” demiyor. Çektiğimiz fotoğrafta, ışığın olmadığı merkezdeki karanlığın ne kadar büyük olacağını, şeklinin ne olacağını da söylüyor. Bütün bunların testini yapmaya devam edeceğiz.”

Tüm Yaşamı Triatlon Parkuru 

Aktif bir sporcu olan, Boston Maratonu’nu iki kez tamamlayan Özel; maraton, bisiklet ve yüzmeden oluşan 3 triatlon yarışmasında finiş çizgisini görmeyi başarmış. Feryal Özel, son yıllarda NASA’daki projelerinden ötürü spora yeterince vakit ayıramamaktan yakınıyor. Prof. Özel’in yaşamı evi, NASA ve Arizona Üniversitesi üçgeni arasında bir triatlona dönüşmüş. Gündüz Arizona Üniversitesinde dersler veren Özel, sonrasında NASA’ya koşturuyor. Uluslararası projelerin başında olduğu için sık sık seyahat ediyor ve ekip arkadaşlarıyla farklı saat dilimlerinde yaşadığı için kimi zaman gece yarısı veya şafak vakti demeksizin bilgisayarda toplantılar düzenlemek zorunda kalıyor. Üstelik Özel’in kendisi gibi astrofizik profesörü olan eşi Demetrios Psaltis de olduğu 200 bilim insanı arasındaydı ve o da bu yoğunluğun içindeydi.