Skip to main content
×

GE.com has been updated to serve our three go-forward companies.

Please visit these standalone sites for more information

GE Aerospace | GE Vernova | GE HealthCare 

Kanseri Kimyasal Olmadan Yendi!

September 11, 2018

Etraftan duyduğumuz akciğer kanseri, prostat kanseri gibi teşhisler sadece kanserin oluştuğu bölgeyi belirtirler. Aslında kanserlerin de kendi içerisinde türleri vardır. Örneğin karaciğer kanserinin en yaygın türü Hepatoselüler Karsinoma’dır. Georgeann Jansson, kendisine bu tanı konulana kadar muhtemelen bu hastalığın adını bilmiyordu. Bu tanıyla karşılaştığı anda derhal en başarılı tedavi yöntemini belirlemek için bir onkologla görüştü.

Önerilen tüm tedavi yöntemlerinin bazı bedelleri vardı. Seçenekler arasında ameliyatla karaciğerin bir kısmının alınması, kemoterapi ve radyasyon tedavisi vardı. Hastalığın gelişimini tahmin etmek ise durumu daha da kötüleştiriyordu. Bu denli agresif seçeneklerle bile sadece birkaç ayı kalmış olabilirdi. Son birkaç yıldır alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığı, diyabet, siroz ve şiddetli anemi dâhil olmak üzere birçok sağlık sorunuyla uğraşan Jansson, fazladan yaşayacağı birkaç ayın bu tedavi seçeneklerinin masraflarına değmeyeceğini düşünüyordu.

Kendince böyle düşünmekte haklıydı. Daha önce de ailesinden birçok kişi kemoterapi ve radyasyon tedavisi görmüştü ve bu seçeneğin ona sadece birkaç ay kazandıracağını öğrenmesi, tedaviden vazgeçerek ölümü beklemeye karar vermesini sağladı.

Tam bu sırada bir yakını Jansson’a, hastaları daha az invazif yöntemle başarılı şekilde tedavi eden, Güney Karolina Tıp Fakültesi’nden (MUSC) Vasküler Girişimsel Radyolog Dr. Marco Guimaraes’ten bahsetti. Böylece Jansson’un aklında ikinci bir fikir belirmiş oldu.

Dr. Guimaraes Jansson’a, karaciğerdeki kan damarlarını bloke eden, boncuk ve lipiodol (radyasyon geçirmeyen bir haşhaş tohumu) lokal kemoterapi tedavilerinin röntgen kılavuzlu bir kateter yardımıyla kullanıldığı transarteriyel kemoembolizasyon (TACE) adında minimal invaziv bir prosedür önerdi. Bu yaklaşımda kemoterapinin tamamen hedefe yönelik bir tedavi olması ve lipiodol ve boncukların karaciğerden çıkan ilaç miktarını azaltması sayesinde hastalar genellikle geleneksel kemoterapide yaşadıkları yan etkilere maruz kalmıyor.

Dr. Guimaraes, tümörleri yok etmek için bir ısıtma probu kullanan radyofrekans ablasyonu (RFA) tedavisi ile TACE’yi birlikte kullanmayı önerdi. Uzun bir karar aşamasından sonra Georgeann prosedürü kabul etti.

Georgeann bu durumu şöyle açıklıyor: “Hastaneye radyasyonsuz, kimyasalsız girip çıkmak kulağa bir mahkûmun şartlı tahliyesi gibi geldi! Dr. Guimaraes’in bilgisi ve prosedüre inancı beni hayrete düşürdü. Geri çeviremeyeceğim bir şansa sahip olduğunu anladım… Başka hiçbir alternatifim yoktu.”

Birkaç gün sonra Georgeann, prosedür için MUSC’ye geldi. Guimaraes onu anjiyografi süitine yerleştirdi, kolunda 2 milimetrelik bir kesik açtı ve tümöre kan gitmesini sağlayan arterin yerini tespit etmesine yardımcı olan, 3D koni ışınlı BT görüntüleri toplamak için GE Discovery™ IGS 740 cihazını kullandı.

Ardından, kateteri nereye doğru hareket ettirmesi ve lipiodol kemoterapisi karışımını takiben boncukları nerede serbest bırakması gerektiğine yardımcı olan GE Liver ASSIST çözümünü kullandı.

Boncuklar başarılı bir şekilde enjekte edildikten sonra Dr. Guimaraes, radyofrekans ablasyonu için hassas iğne yörüngelerine karar vermesine yardımcı olacak GE Needle ASSIST çözümüyle birlikte 3D koni ışınlı BT görüntülerini kullandı. Tespit edildikten sonra iğneler tümörün etrafına yerleştirdi ve boyutunu küçültmek için ısı uyguladı.

Prosedür toplamda yaklaşık üç saat sürdü ve Georgeann aynı gün hastaneden taburcu edildi. Bir hafta içerisinde, ameliyat bölgesindeki tüm ağrılardan kurtuldu ve bir ay sonra yaptırdığı MR takibi uygulamasından umut verici sonuçlar elde etti. Tümör yok olmuştu, ne kalıcı bir hastalık ne de komplikasyon belirtisi vardı.

Bugün, Georgeann’ın Dr. Guimaraes ile olan ilk randevusunun üzerinden bir yıl geçti ve şu anda tümörü, hiçbir tekrarlama veya yeni lezyon belirtisi olmadan kontrol altında tutuluyor. Dr. Guimaraes, Georgeann’ın karaciğerini düzenli olarak izlemeye devam ederken, şimdiye kadarki süreç Georgeann için inanılmaz derecede fiziksel ve duygusal bir rahatlama sağladı.

Georgeann, “Her gün benim için bir armağan” diyor ve ekliyor “Başa çıkmam gereken başka rahatsızlıklarım olsa da kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacak zihinsel özgürlüğe kavuştum. Bugün buradaysam ve bugünü yaşayabiliyorsam bu tamamen Dr. Guimaraes ve ekibinin, bilgilerinin, inançlarının ve kullandıkları teknolojilerin sayesindedir.”