Enerji endüstrisinin gözü birkaç gündür Türkiye’nin en kapsamlı enerji ve çevre fuarı olan ICCI’da çünkü Türkiye’nin artan enerji ihtiyacı, enerji üretimi için daha verimli yöntemleri artık daha zorunlu hale getiriyor.
Türkiye’de enerji üretiminin %30’u buhar enerjisiyle, yani kömürle karşılanıyor. Enerji çeşitliliği ve güvenliği bir ülkede üretimin devam etmesi için oldukça önemli çünkü yenilebilir enerji kaynakları her zaman sürdürülebilir ya da güvenilir olamayabiliyor. Yağmur yağmadığında, rüzgâr esmediğinde, güneş olmadığında mutlaka bir alternatif güce ihtiyaç duyuluyor. Ülkemizde de yenilebilir enerji yatırımlarında önemli bir artış yaşanıyor dolayısıyla şebeke güvenliği için enerji çeşitliliği daha da önemli hale geliyor. Aynı sebepten dolayı küresel olarak da buhar enerjisi hala en yaygın yöntem. İyi haber şu ki günümüz teknolojisi ile artık buhar enerjisini çok daha temiz ve verimli bir şekilde kullanmak mümkün.
Türkiye’nin enerji hedefleri arasında yerli kömür rezervlerini kullanarak 2019 yılına kadar 60 milyar kilovatsaat enerji üretmek bulunuyor. Bu sayede enerjideki dışa bağımlılık ciddi oranda azaltılabilir. GE Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Bölgesi Buhar Enerjisi Sistemleri Genel Müdürü Sacha Parneix, ICCI’da düzenlenen Kömür Teknolojileri konferansında tam olarak bu noktalar üzerinde durdu. Parneix’in açıklamalarına göre, gazda %62, kömürde ise %47’lik bir verimlilikle emisyonlarda düşüş yaşanmasını sağlayabiliyor. Üstelik GE teknolojileri değişen kömür kalitesine göre tasarımsal olarak uyum sağlayıp verimliliğin her üründe yüksek kalmasını sağlıyor.
Buhar santrallerinin daha verimli hale gelebileceğinin en iyi örneği RDK8 termik santrali. Bu santral ilham verici bir başarıya imza atmış durumda. GE iş birliği ile yenilenen santral bugün %47,5 verimlilikle 919 MW elektrik üretiyor. Bu rakamlar RDK8’in dünyanın en verimli kömür termik santrali haline geldiğini gösteriyor. Üstelik santralin karbondioksit salımı miktarı %40 azaldı. Çünkü verimli sistemlerle elektrik üretilmesi için gereken kömür miktarı yıllık 275 bin ton azaldı.
Sacha Parneix’in konferanstaki konuşmasının tamamına aşağıdaki yayın linkimizden ulaşabilirsiniz.
Enerji alanında dijitalleşme konusunda GE’nin önemli bir avantajı var. GE, 125 yıllık bir endüstri şirketi olarak sanayinin, müşterilerin neye ihtiyacını olduğunu çok daha iyi biliyor. Dolayısıyla dijital endüstriyel şirkete dönüşürken santraller için oluşturduğu yazılımlar, tamamen endüstrinin ihtiyacına cevap veren, çok daha odaklı çalışmalar. Bu yazılımlar emre amedelik, güvenilirlik, verimlilik ve performans gibi konularda çözümler sunuyor.
ICCI’da düzenlenen konferanslarda GE’nin önemli bilgiler paylaştığı tek alan tabii ki buhar enerjisi değildi. GE, 5 iş koluyla birlikte yani Şebeke Çözümleri, Enerji Servisleri, Buhar Sistemleri Çözümleri ve Dağıtılmış Enerji Çözümleri ile fuardaydı. Konferanslarda GE Dağıtılmış Enerji Kıdemli Ürün Müdürü Thomas Elsenbruch, herhangi bir üretimde ortaya çıkan atık ürünlerin nasıl enerjiye dönüştürülebileceği konusunda örnekler verdi ve GE’nin tavuk çiftliklerinde, arıtma ve çöp tesislerinde nasıl enerji ürettiğine dair bilgiler paylaştı. Aynı zamanda GE’nin Türkiye’de bu yönde hayata geçmiş projeleri konferans katılımcılarıyla paylaşıldı.
GE Türkiye Kıdemli Ürün Müdürü Anıl İnce ise Predix ve Endüstriyel İnternet sayesinde özellikle rüzgâr enerjisi alanında sağlanan verimlilik artışını açıkladı. Ayrıca GE’nin Dijital İkiz konseptini açıklayan İnce, dijital ortamda rüzgâr türbinlerinin ikizlerinin, orijinali ile aynı koşulları yaşadığını ve bu sayede bütün bir rüzgâr santralinin her koşulda öngörülebilir bir alana dönüştüğünü açıkladı. Üstelik GE’nin Dijital İkiz konsepti sadece rüzgar türbinlerini daha öngörülebilir yapmıyor, aynı zamanda uçak motorları, lokomotifleri, gaz türbinleri gibi GE’nin üretim yaptığı her alanda bakım maliyetlerini düşürüyor ve optimizasyon gücü sayesinde verimliliği artırıyor.
Dünyanın enerji ihtiyacı artarken, bununla birlikte her gün daha verimli, daha temiz enerji üretme yöntemleri de keşfedilmeye devam edecek. GE olarak her zaman daha verimli ve sürdürülebilir olana ulaşma amacımız sürüyor.