Türkiye’de Yiyecek İçecek ve Ambalajlı Tüketici Ürünleri endüstrisinde faaliyet gösteren lider kuruluşlar ile GE Dijital yöneticileri, sektörün geleceğine ilişkin konuları tartışmak ve aksiyonlar belirlemek üzere GE Türkiye İnovasyon Merkezi‘nde bir araya geldi. Etkinlikte, dijitalleşme ile hız ve çevikliğin gelişen endüstri açısından önemi tartışıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GE Dijital Yiyecek İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid Paquin, dijital çözümlerle gıda endüstrisinde %15’e kadar verimlilik artışı, ürün geri çağırmalarında %50’ye kadar düşüş ve enerji tüketiminde %12’ye kadar azalma potansiyeli bulunduğunu belirtti.
Etkinlik, “Dijital Sanayi” ve “Tarım ve Gıda Sanayiinde Dijitalleşme” panelleri ile devam ederken, 3 boyutlu baskı üretiminin gıda sektörünü ileride nasıl etkileyeceğine ilişkin bir atölye çalışması da gerçekleştirildi. Atölye çalışması kapsamında üç boyutlu yazıcılardan gerçek çikolata ve pankek üretildi.
Gıda endüstrisinde dijitalleşme, ekonomik olarak büyüme göstermek isteyen ülkeler için oldukça önemli bir fırsat. Her geçen gün kentlerde yaşayan nüfus artıyor. Son 10 yılda dünya nüfusunun %54’ünü, Türkiye nüfusunun ise %77’sini kentli nüfus oluşturdu. Sadece Türkiye’de 2050 yılına gelindiğinde bu oranın %88’e çıkması bekleniyor. Bu da gıda üretiminde ciddi bir artış yaşanmazsa ithalatın artacağına işaret. Bu sonuçtan kaçınmak içinse tarım ve hayvancılıktan elde edilen verimin artırılması gerekiyor.
2016 Accenture Dijitalleşme Endeksi’ne göre Türkiye’de faaliyet gösteren endüstriler giderek daha dijital çözümlere odaklanıyor. Türkiye’de finansal hizmetler, %81’lik bir puanla dijitalleşmenin en yoğun gözlemlendiği endüstri. Ekonomik olarak Türkiye’nin en önemli endüstrilerinden olan inşaat ise %40’lık dijitalleşme puanıyla endekse giren endüstrilerin en altında bulunuyor. Gıda endüstrisi ise gelecek vaat eden bir puanla, %56’yla listenin neredeyse ortalamasına yaklaşıyor. Gıda endüstrisindeki dijitalleşme giderek arttığında, verimliliğin de artmasıyla Türkiye’nin daha fazla ihracat yapmasını sağlayıp cari açığın kapanmasında etkili olabilir.
Panelde, Türkiye’nin 150 milyar dolarlık bir tarım potansiyeli olduğunun altı çizildi. Bu potansiyele ulaşmak için dijitalleşme ve yüksek değerli ürünlerin üretimine yönelinmesi gerekiyor. Tarım alanına yoğunlaşacak bir dijitalleşme çalışmasının şimdiden yapılması ise tarımsal bir büyük veri oluşturulabilmesi için oldukça önemli. Bu büyük veri, gelecekte matematiksel tarım denklemlerine, yani konvansiyonel olarak asla ulaşılamayacak bir verimliliğe kapı aralıyor.
Türkiye gıda endüstrisinde dijital devrimi gerçekleştirebilirse, geleceğin artan kentli nüfusuna gıda üretmekte zorlanmadığı gibi yakın pazarları besleyen bir üretim merkezine de dönüşebilir. Dijitalleşme bu anlamda endüstri devrimini geç yakalayan ülkelere bir kez daha dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alma şansı tanıyor.
Periscope yayınımıza bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.