Geçtiğimiz hafta Dördüncü Sanayi Devrimi de denilen sanayinin dijitalleşmesiyle gelen ekonomik dönüşümün Türkiye için sağlayacağı fırsatlara ve risklere dikkat çekmiştik.
Tüm bu risklere rağmen şu anda sanayide dijitalleşmeye hep olumlu yanından bakıyoruz. GE’nin 25 ülkede C-seviyesi yöneticilerle yaptığı İnovasyon Barometresi’nin 2016 sonuçlarına göre yukarıda bahsettiğimiz dördüncü sanayi devrimini fırsat olarak görenlerin oranı Türkiye’de %84. Aynı oran, devrimin başladığı ülkeler olan Almanya’da %39, ABD’de %63 seviyesinde.
Bu olumlu beklentilerin altını nasıl doldurabiliriz?
Türkiye’de sanayisizleşmenin önüne geçebilmek için sanayide dijitalleşme şart. Yoksa sanayimiz, rakiplere göre maliyet avantajını kaybedecek, dijitalleşen tedarik zincirlerinin dışında kalacak ve rekabet gücünü yitirmeye mahkûm olacak. Öte yandan, dijital sanayi sayesinde yazılımın sanayi ile bir araya gelmesi, yazılım sektörümüzün büyümesi için de fırsat sunuyor.
General Electric olarak, 28 Şubat 2016 günü Endüstriyel İnternet için yetkin mühendislerimiz tarafından geliştirilmiş endüstriyel bir işletim sistemi olan Predix’in açılışını yaptık. Nasıl akıllı telefonunuzda çalışan iOS ya da Android, mobil uygulamalar için zemin oluşturan işletim sistemleriyse, Predix de makineler için hazırlanmış bir işletim sistemi. Aynı iOS ve Android gibi Predix üzerinde de uygulamalar geliştirilebiliyor. Telefonunuzun bundan 10 yıl önceki halini düşünün. Üzerinde birkaç uygulama varken telefonla yapılabilenlerle, bugünkü uygulama zenginliği içinde yapılabilenler arasında büyük fark var. Bir bakıma telefona uygulamalar can veriyor. Aynı şekilde, Predix üzerinde geliştirilen Endüstriyel İnternet uygulamaları da makinelere can verecek.
Predix üzerinde geliştirilen uygulamalar ile neler yapılabilir? Bazı örnekler verelim:
– Bir petrol rafinerisinin, bir enerji santralinin, bir otomotiv ya da beyaz eşya fabrikasının veya bir doğalgaz boru hattının dijital ikizi çıkarılabilir.
– Dijital ikizden tüm süreçlerin gerçek zamanlı ve entegre olarak takibi yapılabilir.
– Üretim süreçlerindeki muhtemel arızalar henüz oluşmadan tahmin edilip müdahale edilebilir.
– Üretim süreçleri tedarikçilerden, çevreden ve müşterilerden gelen veriye dayanarak gerçek zamanlı olarak optimize edilebilir.
Tüketici internetine geri dönelim. 2014 yılında 5,5 milyon yazılımcı, toplam piyasa değeri 300 milyar dolar olarak tahmin edilen 2,6 milyon adet tüketici interneti uygulaması geliştirdi. Hollywood’daki tüm sinema endüstrisinden daha büyük bir değerden bahsediyoruz. Endüstriyel İnternet’teuygulama geliştirmede henüz başlangıç noktasındayız. GE’nin yeni açıkladığı “Sanayinin Zamanı” raporuna göre, Endüstriyel İnternet uygulama pazarının 2025’te tüketici internetinin iki misline ulaşması bekleniyor. Sadece önümüzdeki sene 20 bin yazılımcının Predix üzerinde uygulama geliştirmesi öngörülüyor.
Türkiye için fırsat nerede?
Tüketici İnterneti ülkemizde büyük iştah yaratmıştı. Ama zamanla gördük ki, Türkiye tüketici internetinde geniş bir yazılım ekonomisini destekleyecek kadar büyük bir pazar değil. Bir Çin ya da Hindistan büyüklüğünde değiliz. Diğer taraftan, lisan gibi, ekosistemin yeterince gelişmemesi ve bilinç düzeyi gibi nedenlerle küresel girişimler de çıkaramadık. Zaten Silikon Vadisi ve İsrail dışında tüketici internetinde küresel girişimler çıkaran fazla merkez yok. Oysa Endüstriyel İnternet’in müşterileri olan sanayi tesisleri Türkiye’de bolca var. Yepyeni bir yazılım atağı yapabiliriz. Türkiye’de geliştirilen Endüstriyel İnternet yazılımları zamanla başka gelişen ekonomilerdeki benzer müşterilere de satılabilir. Endüstriyel İnternet uygulamalarının ekonomik hacmi, tüketici internetinin şimdiki hacmine ulaştığında, bundan %3 pay alsak yaklaşık 10 milyar dolarlık bir ekonomik değerden söz ediyoruz. Avrupa satılan her beş televizyondan birini üreten bir ülke için yüksek bir hedef olmasa gerek.
Endüstriyel İnternet tabii tüketici internetine göre daha kompleks uygulamalar gerektirecek. Sadece yazılım bilgisi değil, makine bilgisi, veriye erişim ve yüksek güvenlik standartları geliştirmek gerekli olacak. Tüm bunları yapabilmek için yazılımcılarla sanayicilerin bir arada çalışması şart olacak.
4 Kasım 2015’te açılan GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nin amaçlarından biri de bu. Predix platformunu, GE’nin sanayi makineleri tecrübesi, gerçek veri setleri ve siber güvenlik uygulamaları ile Kurtköy Teknopark İstanbul’da Türk sanayiinin merkezindeki stratejik konumumuzu bir araya getirerek Türkiye’de Endüstriyel internet yazılımlarının önünü açmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki aylarda Predix hackatonu ile yapacağımız başlangıç için bizi takip etmeye devam edin.