GE Gebze Güç Transformatörleri Fabrikası’nın dijital dönüşümü sürerken, fabrika içerisine Türkiye’nin enerji hedeflerini destekleyen ve orta ölçekli gerilim hatlarına ya da rüzgâr türbinlerine hizmet verebilecek güç transformatörlerinin de üretileceği yeni bir hat ekleniyor. Fabrikadaki GE mühendisleri ise bu süreci oldukça yaratıcı bir iş modeliyle yönetiyor. Gerçekleştirilen yenilikçi iş modeli, hem yeni hattın daha verimli olmasını, hem de planlı bir kurulum ile ileride oluşabilecek olası aksaklıkların önüne geçmesini sağlıyor. Nasıl mı?
Alanında uzman mavi ve beyaz yakalı çalışanlardan oluşan ekipler, bir aylık bir ön hazırlıktan sonra yeni üretim hattının birebir modelini hazırladı. Bunu yaparken hem CNC ve 3D tasarım teknolojilerinden faydalandılar hem de karton kutular ahşap levhalara kadar her malzemeyi değerlendirdiler. Birebir ölçeklendirilmiş çalışma, ekiplere üretim hattının yerleşimi konusunda oldukça detaylı bir öngörü sağladı. Bir sonraki adımda ise Sabancı Üniversitesi ile birlikte çalışan GE mühendisleri, tüm hattın dijital ikizini oluşturdu. İşleyen bu dijital ikiz, ekiplere optimum üretim dengeleri, üretim hattının dışına itilmesi ya da üretim hattına yaklaşması gereken birimler gibi birçok detayı gösterdi. Tüm bu detaylı çalışma ise, ileride oluşabilecek ek maliyetleri şimdiden ortadan kaldırdı. Üstelik verimlilik için yapılan bu proje, Sanayi – Üniversite iş birliği için de başarılı bir örnek oldu. Sabancı Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirilen projede hem yapılan çalışmanın akademik ayağı güçlendi. Bütün bu süreci mümkün kılan yöntemin adı ise “Moonshine Workshop” ve çalışmayı uygulamanın en emin yolu ise beyninizi bir çocuğunki kadar özgür bırakmak…
Üretim hattının yenilenmesi sürecinde yapılan yaratıcı çalışmaya liderlik eden GE Güç Transformatörleri Fabrikası Ürün Grubu Yöneticisi Duran Konuklu ile keyifli bir röportaj yaptık ve bu sürecin nasıl işlediğini dinledik
Yatırım için ekipman siparişi ve hat kurulumu öncesi Moonshine denilen yenilikçi bir iş modeli uygulanmış. Bu model hakkında bilgi verir misiniz, neden böyle bir modellemeye ihtiyaç duyuldu?
Duran Konuklu: “Moonshine Workshop” aslında ABD’de “Yasaklar Dönemi” diye geçen dönemde kaçakçıların yaratıcıklarını kullanarak her şeye erişim sağlamalarını temel alarak, üretimdeki sorunlara yaratıcılıkla çözüm getirme çalışması.
Geleneksel yöntemlerle çalışmak; yani proje ekibi kurulması, problemin analiz edilmesi, değerlendirmesi, yavaş ve etkisiz olabiliyor. Bunun yerine “mazeret kabul etmeyen” bir davranış tarzı ile probleme çözüm bulmayı hedefleyen pratik yöntemlere ihtiyaç var.
Ekipler verilen bir problemin çözümü için önce 7 adet konsept geliştiriyorlar, en az 3 fiziksel deneme yapıyorlar ve bir nihai sonuca ulaşıyorlar.
“Moonshine” ekiplerin beyin-fırtınası yerine “deneme-fırtınası”na odaklanmalarına sağlıyor. Burada can alıcı nokta, ekiplerin temel malzemeler (karton, tahta, metal borular vs.) ile yaptıkları prototipleri tekrar tekrar gerçek ortamda simüle etmeleri. Her bir denemede prototip revize edilerek çalışan farklı bir modele dönüştürülüyor.
“Moonshine” atölye uygulamasında 12 yaşında gibi davranmanız bekleniyor; çocukların yaratıcılıklarının sınırları yoktur ve hata yapmaktan korkmazlar. Biz de bu davranış biçimini destekliyoruz. Yaratıcılık ile sınırlarımızı genişletirken, hatalarımızdan da öğrenmeye devam ediyoruz.
Bu model Türkiye’de ilk defa mı uygulandı? Daha önce nerelerde kullanıldı? Yurtdışında kullanımı yaygın mı? İlklerden biri diyebiliriz miyiz?
Duran Konuklu: Yalın üretim kültürünün güçlü olduğu Japonya ve Amerika gibi ülkelerde “Moonshine” atölye çalışmaları yoğun olarak yapılıyor. Son zamanlarda bu yöntemin sadece üretim alanında değil, finans, bilgi işlem gibi alanlarda kullanılmaya başlandığını takip ediyoruz. GE’nin diğer fabrikalarında ise “Moonshine” dünya çapında etkin şekilde uygulanıyor. Türkiye’de ise henüz çok yaygın olarak kullanılan bir teknik değil. Ancak tabii bu yöntemi kullanan fabrikalar mevcut.
Moonshine fabrikada bu süreçte nasıl uygulandı?
Duran Konuklu: Yeni üretim hattımız için yürüttüğümüz 3P (Production – Preparation – Process) kapsamında 3 adet Moonshine atölye çalışması yapıldı. Çalışma normalde bir hafta sürüyor ama tasarım ve yer belirleme süreçlerini de kapsayan ön hazırlık dönemiyle yaklaşık bir ay kadar sürdü. Ekipler üretimin farklı aşamalarında tespit edilen problemleri çözmek için görevlendiriliyor. Çalışma, ekiplerin hepsinin katıldığı bir saha turu ile başlıyor ve her bir ekibe görev yeri, çözmesi beklenen problemin tanımı ve destekleyici dokümanlar veriliyor. Her bir ekip, konunun uzmanı mavi ve beyaz yakalı ekip üyelerinden oluşuyor ve ekiplere prototiplerini üretmeleri için gerekli temel malzemeler veriliyor. Atölye çalışmasının son günü ekipler buldukları çözümleri diğer ekiplerle paylaşıyor ve çözümü destekleyici materyalleri hazırlıyor. Ekipler arasında tatlı bir rekabetin olması, çalışmanın daha dinamik geçmesini sağlıyor.
Moonshine modellemesinden sonra hattın 1 yıllık işleyiş sürecinin öngörülmesi için yapılan dijital ikiz uygulamasından bahsedebilir misiniz?
Duran Konuklu: Dijital ikiz uygulaması iki ana kapsamda ilerliyor.
1- Yeni üretim hattının grafiksel animasyonu. Bunun hedefi, görsel iletişimi güçlendirmek. Hattın yerleşiminin ve malzeme akışının nasıl tasarlandığı basit ve anlaşılır hale getiriliyor.
2- Ayrık olaylı simülasyon. Birçok sorunun cevabını bulabilmek için yapılıyor. Kaç adet istasyon ihtiyacı var, kaç kişilik eleman ihtiyacı var, prosesler nelerdir, sistemin dar boğazları nelerdir; sistemin kapasitesi nelerdir gibi…
Fiziksel olarak hazır olmayan bir üretim hattında, dijital ikizi sayesinde üretim süreçlerini analiz edebiliyor, problemler üzerinde tartışabiliyor ve çözümlerinizi hızlı bir şekilde test edebiliyorsunuz. Şu anda 2D simülasyon üzerinde çalışıyoruz. Simülasyonun önümüzdeki ay sonunda hazır olmasını hedefliyoruz. 2D modelin onaylanmasından sonra bu modeli 3D hale çevireceğiz. Yıl sonuna kadar da ilk modeli hazırlamayı hedefliyoruz. Mevcut durumda bile simülasyon sayesinde bobin atölyesinde makinelerin yerleşimini daha önce öngördüğümüzden daha farklı şekilde yaptık ve bu şekilde bobin taşıma prosesinin ne kadar kritik olabileceğini fark ettik.

Üniversite – sanayi iş birliği ne kazandırdı?
Duran Konuklu: Bu iş birliği sayesinde olgunlaşmış akademik bilginin endüstriyel bir uygulamada desteğini almayı başardık. Üniversitenin akademik bilgileri sayesinde üretim alanında vermiş olduğumuz kararları modern metotlar ve güncel yaklaşımlar ışığında tekrar gözden geçirebildik. Üniversite açısından da akademik bilgilerin gerçek bir üretim sahasında nasıl uygulamaya dönüştüğünün güzel bir örneği ortaya çıkmış oldu.
Moonshine ve dijital ikiz modellemelerinden şimdiye kadar ne gibi somut kazanımlar edindik, ilerisi için beklentilerimiz neler? Dijital ikiz yeni hatla birlikte sürekli kullanılacak mı?
Duran Konuklu: Moonshine ve Dijital İkiz, üretim fiziksel olarak başlamadan önce olası problemlerin önüne geçmemizi sağladı. Gerek ürünün tasarımında gerekse tedarik zinciri aşamasında fark etmiş olduğumuz problemleri çözme şansı bulduk. Katma değeri olmayan aktiviteleri ortadan kaldırdık.
Bu çalışmaların parasal olarak karşılığını şu an hesaplamak oldukça güç ama projenin başında hedeflenen alan ihtiyacı, WIP (süreç adımları arasında biriken iş miktarı) ve çevrim süresi gibi parametrelerde iyileştirme sağlandı.
Dijital İkiz, yeni üretim hattı ile birlikte kullanılmaya devam edecek. Özelikle planlamada etkin olarak kullanılmasını bekliyoruz. Dijital ikiz sayesinde üretimde yapılması gereken her türlü değişiklik önceden test edilebilecek.
Moonshine vesilesiyle hangi hatalar ortaya çıktı neler düzeltildi? Bunların fabrikada maliyet tasarrufu açısından katkısı ne oldu?
Duran Konuklu: Moonshine vesilesi ile gerçek boyutlu ürünlerle yapılan hat yerleşiminde öngörülen ekipmanların hattın yerleşeceği alandaki diğer malzemelerle olan etkileşimleri görüldü ve bu etkileşimlere uygun yeni yerleşimler yapıldı. Hatta kullanılacak olan malzeme taşıma ekipmanları buna uygun tasarlandı. Optimum bir yerleşim sağlandı.
Moonshine ve dijital ikiz çalışmalarını hangi birim yürüttü, bu uygulamalar için özel teknik bir biriminiz mevcut mu?
Duran Konuklu: Benim liderliğimle çalışmalar geniş katılımlı bir proje ekibi ile yürütüldü. Üretim Malzeme Planlama Bölümü, Bakım &Yatırım ve Süreç Geliştirme Bölümü, İmalat Bölümü, Test Laboratuvarı, Merkezi Ürün Grubu Yetkilileri de bu çalışmalara katkı verdiler.

Yeni hatta hangi güçte transformatörlerin üretimi hedefleniyor, hangi pazara cevap verecek bu ürünler?
Duran Konuklu: Yeni hatta yatırım planında öngörüldüğü şekilde 40 MVA‘ya kadar küçük güç trafolarının üretilmesi hedefleniyor.
Eklemek istedikleriniz?
Duran Konuklu: Tüm bu çalışmada emek gösteren başta Güç Transformatörleri Akıllı Fabrikalar Operasyon Lideri Bülent Baştürk olmak üzere tüm ekibe katkılarından dolayı çok teşekkür ederim.