Skip to main content
×

GE.com has been updated to serve our three go-forward companies.

Please visit these standalone sites for more information

GE Aerospace | GE Vernova | GE HealthCare 

header-image

Enerjide Yeni Teknolojiler – I

July 24, 2017

Enerjide yeni teknolojilerin kullanımını ele aldığımız dört bölümlük yazı dizimizin ilkinde, Mayıs ayında düzenlenen 23. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nda (ICCI) detaylıca ele alınan verimlilik teknolojileri sayesinde kömür buhar santrallerinin değişen yüzünü inceliyoruz.
23. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı (ICCI), 200’e yakın firmanın katılımıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 3-5 Mayıs 2017 tarihlerinde yapıldı. Dört farklı salonda eş zamanlı gerçekleştirilen oturumlarla ICCI, enerji dünyasında yaşanan son gelişmeleri özetlerken aynı zamanda yeni teknoloji ve ürünlerin sektörde yarattığı derin dönüşümü gözler önüne serdi.
Enerji Sektöründe Yeni Teknoloji ve Uygulamalar, Yenilenebilir Enerji Teknolojileri, Yerli Enerji Kaynakları, Enerji Altyapı Sistemleri, Kömür Teknolojileri, Nükleer Enerji, Enerji Depolama ve Yeni Teknoloji Depolama Sistemleri, Enerji Endüstrisinde Dijitalizasyon, Gaz Ticareti Merkezi, Yenilenebilir Enerji Sektöründe Yerli Ekipman Üretimi ve Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanlarının (YEKA) Türkiye Rüzgâr Sektörüne Etkileri, Lisanssız GES’lerde Çatı Uygulamaları ve Önündeki Engeller, oturumlarda öne çıkan başlıklardan birkaçı. GE de ICCI’de çeşitli panellerde güçlü bir şekilde yerini alarak enerjinin değişik alanlarında son teknolojiyi kullanarak geliştirdiği yeni ürün ve hizmetlerine dair bilgileri ve enerjinin geleceğine dair projeksiyonlarını paylaştı.

Kömürün Enerji Sektöründeki Yeri ve Çevre Üzerindeki Etkileri

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) rakamlarına göre dünyada elektriğin yüzde 41’i kömür santrallerinden elde ediliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlara rağmen kömürden elde edilen elektrik miktarı IEA tahminlerine göre 2040’ta bugüne kıyasla yüzde 23 artacak. Kömür santrallerinden elde edilen elektriğin toplam elektrik üretimindeki payı 2040 yılında yüzde 29’a gerilemekle birlikte kömür santralleri ana elektrik kaynaklarından biri olmayı sürdürecek.
Kömür, Türkiye’nin enerji çeşitliliğinde de ana unsurlardan biri. Türkiye’nin enerji çeşitlendirmesi oldukça geniş bir ağda; yenilenebilir enerji, kömür, gaz, nükleer alanlarında dünyanın diğer gelişmiş ülkeleriyle benzer bir nitelikte. Dünya kömür rezervlerinin yüzde 1,7’si ve dünya linyit rezervlerinin yüzde 1,6’sı Türkiye’de bulunuyor (12.42 milyar ton). Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 30’u kömür ile gerçekleştiriliyor. GE’nin Mayıs başında yayınlanan “Türkiye İçin Daha Akıllı, Daha Verimli Buhar Enerjisi” raporunda hızla büyüyen bir ekonomiye sahip olan Türkiye’de yıllardır enerji sektörünün her alanında talep artışı yaşandığına dikkat çekiliyor. Türkiye’nin yerli enerji kaynaklarının artan enerji talebini karşılayamaması, ülkeyi başta petrol ve doğal gaz olmak üzere, ithal enerjiye bağımlı kılıyor. Türkiye’nin önümüzdeki yıllara yönelik enerji politikası, enerji güvenliğinin sağlanmasına, ithal enerji kaynaklarına bağımlılığın azaltılmasına ve aynı zamanda enerji verimliliğinin artırılmasına odaklanıyor. Raporda daha verimli, daha uygun maliyetli ve daha çeşitlendirilmiş enerji kaynağına olan ihtiyacın giderek daha fazla artığının da altı çiziliyor.

image_image

GE Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Bölgesi Buhar Enerjisi Sistemleri Genel Müdürü Sacha Parneixde ICCI konferansındaki Kömür Teknolojileri Oturumu’nda “Geliştirilmiş Ultra-Süperkritik Kömür Santralleri” başlıklı konuşmasında kömür santrallerinin çevre üzerindeki etkilerine ve yeni ve temiz kömür santralleri teknolojilerine değindi: “Birçok ülke tarafından kabul edilen Kyoto Protokolü, uzun bir zamandır bizleri uyarıyor. Dünya genelindeki enerji üretiminin getirdiği etkilere bakacak olursak karbondioksit salınımının bizi ne kadar tehlikeye attığını görebiliriz. Eğer global olarak bir şeyler yapmazsak dünyamız  risk altında.”
Küresel ısınmanın bizim jenerasyonumuzun müdahalesiyle ya iyi anlamda değişeceğini ya da daha kötüye gideceğini söyleyen Parneix, küresel ısınmanın yanında küresel kirlenmenin de çok önemli bir sorun olduğunu söylüyor: “Şimdilik her ne kadar lokal olarak görünse de asit yağmurları, hava-su-toprak kirliliği gibi sorunlar enerji istasyonu çevresindeki canlıları büyük ölçüde etkilemekte. Bizim için lokal kirlenme de küresel kirlenme de önemli. Bu yüzden küresel çözümlerle birlikte bölgesel çözümler üretmek için de çalışıyoruz ve şu anda GE olarak bu çözümlere sahibiz.”
Sacha Parneix tüm bu faktörlerden yola çıkarak bugünlerde iki farklı yönüyle enerji sektörünü incelememizde fayda olduğu görüşünün altını çiziyor: Biri enerji verimliliği arayışının çevre üzerindeki etkisi, diğeri ise dijitalleşme.

Verimli Teknolojilerle Kömüre Yeni Bir Dokunuş

Kömür dünyada halen enerji üretiminde en yaygın kullanılan kaynakların başında geliyor ve dünyadaki yaklaşık 900 milyar tonluk rezerv göz ardı edilemez bir miktar. “Bu yüzden verimliliği iyileştirmek çok önemli bir unsur. Eğer kömürden elde edilen verimi artırabilirsek, kirlenmeyi büyük ölçüde azaltmak mümkün olacaktır” diyor Parneix; “Ayrıca santral çevresinde yaşayan insanlar için salınan gazlar büyük tehlike arz edebiliyor. Kömür santrallerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini doğal gaz kadar düşürebiliyoruz. Burada yüzde 5’lik bir etkiden bahsediyoruz.”

“Karabiga’da Emisyon Seviyesi Avrupa Ortalamalarının Altında”

Kömür santrallerinde verimlilik, doğal olarak Türkiye için de çok kritik bir konu, zira yukarıda değindiğimiz gibi, elektrik enerjisinin üçte birini kömür santrallerinden elde eden Türkiye kullanılan kömürün yüzde 47’sini ithal ediyor.
Ancak bu tablo yakında değişmeye aday. Yeni teknolojilerin hızla hayata geçmesiyle Türkiye’de de hem verimlilik hem de çevre hassasiyeti konusunda başarılı santraller devreye girmeye başladı. Örneğin, Türkiye’nin ilk USC kömür santrali olan Karabiga’da kullanılan teknolojiler sayesinde emisyon seviyesi yasal düzeylerin çok daha altında seyrediyor ve benzer kömür santrallerine oranla yüzde 10 daha verimli çalışıyor.  
“Enerjide Yeni Teknolojiler” yazı dizimizin ikinci bölümünü gelecek hafta www.geturkiyeblog.com üzerinden okuyabilirsiniz.