Geçtiğimiz hafta Enerjide Teknoloji Devrimi yazı dizimizin ikinci bölümünde, McKinsey’e göre teknoloji devriminin enerji endüstrisinde nasıl bir dönüşüme yol açtığını ve enerji tasarrufuna dair bilgileri paylaşmıştık. Yazı dizimiz üçüncü ve son bölümünde ise değişen enerji trendleri, yeni dönemin fırsatları ve enerji endüstrisinin geleceğine dair öngörüleri değerlendiriyoruz.

Değişen Trendler
McKinsey raporunun çarpıcı yanlarından biri ele alınan beş doğal kaynağın (petrol, doğal gaz, kömür, demir ve bakır) tüketim düzeylerinde ve farklı bölgelerde yaşanacak farklılaşmalar. Piyasaların yükseldiği dönemde bu ürünlere yönelik talepte benzer artışlar meydana geliyordu. Ancak şu anda talep düzeylerinde farklılaşmalar başlamış durumda ve bu trend önümüzdeki 20 yıl boyunca da devam edecek.
Petrolün en büyük tüketicileri şu anda ABD, Çin, Japonya, Hindistan ve Rusya. Ancak önümüzdeki dönemde bu bölgelerdeki tüketim trendleri değişim gösterecek. Örneğin Çin ve Hindistan’da, yükselen orta sınıfın etkisiyle petrol talebinde artış yaşanacak. Rapora göre 2035 yılında Çin’in küresel enerji talebindeki payının yüzde 23’ten yüzde 28’e çıkması öngörülebilir. Bu payın Hindistan’da ise yüzde 6’dan yüzde 10’a ulaşan bir artış yaşanması bekleniyor. ABD’nin küresel talepteki payının ise yüzde 16’dan yüzde 12’ye gerilemesi öngörülüyor.
Petrolde durum böyleyken doğal gaza olan talepte gerileme olabilir. Doğal gazın en büyük tüketicisi olan enerji sektörü, birincil doğal gaz talebinin yüzde 40’ından sorumlu durumda. Ancak yenilenebilir enerji kullanımındaki artışla birlikte doğal gaz kullanımı sınırlanacak. Kömür talebi ise 2020 yılında zirveye ulaşacak ve sonrasında düşüşe geçecek. Aynı şekilde demir talebinde de geri dönüşümün de etkisiyle azalma yaşanacak. Bakır, elektronik sektöründeki büyümeye paralel bir büyüme yaşayacak.
Yeni Dönem, Yeni Fırsatlar
Artan verimlilik ve düşen talep, hem sektör için hem de ülkeler için karmaşık ve rekabetçi bir ortam yaratacak. İhracatçı ülkeler, ekonomilerini çeşitlendirmek ve yeni büyüme kaynakları bulmak durumunda kalacak. İthalatçı ülkeleri, düşük fiyat döneminin vatandaşa, sanayiye ve genel anlamda topluma sunacağı faydaları değerlendirmek gibi bir mücadele bekliyor. Üretici şirketlerin de teknoloji destekli çevik rakiplerle baş etmesi gerekecek.
Politika geliştirici ve karar alıcılar:
* Verimliliği artıracak piyasa mekanizmaları desteklemeli.
* Altyapı sorunlarını çözerek şirketlerin dijital kapasitelerini artırmalarına yardımcı olmalı.
* İş gücünün becerileri artırılmalı, eğitim yoluyla veri bilimcileri, istatistikçiler, öğrenen makine uzmanları gibi oluşacak yeni iş alanlarındaki talep karşılanmalı. Mevcut görevler de yeniden tanımlanmalı.
* Geçiş döneminde enerji arz ve talebindeki dalgalanmalar, belirli alanlardaki istihdam düşüşü gibi meseleler başarıyla yönetilmeli.

Şirketler
* Azalan kaynaklarla birlikte bu şirketler kendilerini “kaz ve sat” şirketleri olarak değil, portföy yöneticisi olarak yeniden tanımlamalı.
* Büyüme oranlarındaki düşüşe karşılık farklı alanlara yatırım yapılmalı.
* Değer yaratmak için verimliliğe odaklanmalı. Veri analizi ve robot teknolojileri gibi gelişmelerin adapte edilmesi yeni ve hâlihazırda erişilemeyen kaynaklara ulaşılmasını sağlayabilir.
Dijital bir anlayış benimsenmeli. Teknolojinin sadece fiziksel ve finansal boyutları değil, yasal ve kültürel boyutları da ele alınmalı.
İş gücünün eğitilmesi sağlanmalı, buna yönelik sistemler kurulmalı.
2035 SENARYOLARI
Ulaşım sektöründeki teknolojik gelişmeler ve evlerde, iş yerlerinde, fabrikalarda enerjinin verimli kullanımı toplam 820 milyar dolar tasarruf getirecek.
Teknolojik gelişmeler yenilenebilir enerji kullanımını yaygınlaştıracak. Bu sayede 350 milyar dolar tasarruf sağlanacak.
Üreticiler robot teknolojileri, endüstriyel internet ve veri analizi gibi teknolojik gelişmeler sayesinde verimliliği artırarak tasarruf edecek. Bu tasarruf petrol ve doğal gaz sektöründe 290, kömür, demir ve bakır sektörlerinde 100 milyar dolar kazandıracak.
Yaşamımız nasıl değişecek
* Yenilenebilir enerji en ucuz enerji kaynaklarından biri haline gelecek.
* Ulaşımda yakıt tasarrufu sağlayan otonom ve elektrikli araçlar artacak.
* Ofislerdeki, evlerdeki ve fabrikalardaki sensörler, endüstriyel internetin sağladığı veri desteğiyle tüketimi azaltacak.
* Veri analizi ve otomasyon fabrikalardaki verimliliği ve güvenliği artıracak.