Endüstriyel İnternet’in hayatımıza getirdiği yenilikleri anlatmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz yazıda internet bağlantılı elektronik cihazları, akıllı evleri ve internet bağlantılı otomobilleri ele almıştık. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
4) Toplum: Akıllı Kent
2050 yılında dünyamız bugünkünden çok farklı görünecek. Nüfus 9 milyara ulaşacak ve insanların yüzde 70’i kentlerde yaşıyor olacak. Bu trend kentlerin verimliliğini de bir mecburiyet haline getirecek. Çözüm ise Endüstriyel İnternet ile gelecek. Kentlerdeki internet bağlantılı milyonlarca cihazın ve sensörlerin ürettiği büyük verinin analizi ve sistemlerin birbiriyle kurduğu iletişim sayesinde kentler daha güvenli ve en önemlisi enerji ve ulaşım gibi kilit sektörlerde daha verimli hale gelecek.

Akıllı kentlerdeki uygulamalardan bazıları şunlar olacak:
Otopark: Boş park yerlerini göstermekten park yeri rezervasyonu ve ödemesine dek birçok şeyi yapan uygulamalar şimdiden hayatımızda.
Enerji: Endüstriyel İnternet, büyük veri analizi ve algoritmalar sayesinde arz ve talep dengesi sağlanarak verimlilik artışı yakalanmasını sağlıyor. Aynı şeyler su ve atık su sistemleri açısından da geçerli elbette.
Şehir planlama: Şehirlerin gelişimine dair veriler daha sağlıklı kentler planlanmasına olanak tanıyor.
Ulaşım: Otonom araçlar, araç paylaşım programları, akıllı toplu taşıma sistemleri bir yandan yollardaki yoğunluğu azaltıp enerji verimliliği sağlarken, diğer yandan karbondioksit salınımını düşürerek çevrenin korunmasını sağlayan uygulamalardan sadece birkaçı.
Çevre sensörleri: Hava durumundan ses ve çevre kirliliğine dek her şey ölçülebilir hale gelmiş durumda. Bu etkenlerin nedenleri ve sonuçlarına dair analizler daha sağlıklı bir ortamda yaşamamızı sağlayacak.
Akıllı kentler alanında yatırımlar her geçen gün artıyor. Uber, Lyft, Expedia ve Airbnb gibi ezberbozan şirketler şimdiden kentlerin ihtiyaçlarına yönelik teknolojiler geliştirmiş durumda. Tüketici Teknolojileri Birliği Raporu’na göre, 2015 yılında 14,85 milyar dolar olan akıllı kent pazarı 2020 yılında 34,35 milyar dolara ulaşacak.
Örneğin, Singapur kentin bir dijital ikizini çıkarmış durumda. Bu sanal Singapur, kentte olan biteni, tüm trendleri gözler önüne sererek daha sağlıklı bir planlamaya olanak verecek. Üstelik yeni politikalar sanal ortamda denenerek, sonuçları risksiz bir şekilde gözlemlenecek.
GE, akıllı kentler konusunda çeşitli çalışmalar yürüten şirketler arasında. Örneğin San Francisco’daki akıllı sokak lambaları kenti ve binaları akıllandırmış halde. Sokak lambalarına yerleştirilen sensörler nemi, sıcaklığı ve ses kirliliğini ölçebiliyor, kameralarla etrafını görebiliyor. Toplanan verilerin GE’nin Predix platformunda toplanması ve analiz edilmesi kentin geleceğine ışık tutuyor. Bu sayede yaya trafiği konusunda önemli veriler toplanıyor, trafiğin düzenlenmesine yardımcı olunuyor, hatta uygun park yerleri bile bulunuyor.
Sokak lambalarının akıllı kentler açısından büyük önem taşımasının nedenlerinin başında her yerde bulunmaları dolayısıyla kentin her yerine dair verileri ulaştırması geliyor. Örneğin, ABD’de yaklaşık 327 milyon akıllı telefon, buna karşılık 7 milyar sokak lambası bulunuyor.

Endüstriyel İnternet, gıda üretiminin artması için de destek verecek ve bir dijital devrim yaratacak.
5) Tarım: Dijital Tarım
Endüstriyel İnternet’in diğer bir büyük etkisi de tarım alanına getirdiği dijital devrimle yaşanıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO’ya göre 2050 yılında 9 milyarı bulması beklenen dünya nüfusunu doyurmak için gıda üretimini yüzde 60 artırmamız gerekiyor. Gerçekleştirilmesi kolay bir hedef değil. Ancak Endüstriyel İnternet bu alanda da dünyanın yardımına koşuyor.
İnternet bağlantılı tarım yoluyla toplanan veriler tarımın gerçek zamanlı takibine olanak verecek. Tarlalardaki sensörler nem ve toprağın yapısına dair sürekli bilgi akışı sağlayacak. Böylece ısı ve nem koşullarına göre gereken önlemler zamanında alınacak. Büyük veri, arz ve talep konusundaki öngörülere de olanak verecek.
Sensörler hayvancılığı da dönüştürecek. Minik çipler sayesinde hayvanların durumu cep telefonundan bile izlenebilecek.
Dünyadaki su kaynaklarının önemli kısmının tarımda kullanıldığı düşünülürse, tarımdaki akıllı sistemlerin dünyanın geleceğine etkisi daha net ortaya çıkıyor.
GE’nin LED’leri, kentlerin yanı sıra tarım sektörünü de akıllandırıyor. Bitkilerin yetişmesi için gerekli optimum ışığı sağlayan LED ampuller, seralardaki verimliliği önemli ölçüde artırıyor.
6) Üretim: Endüstriyel İnternet
Ve tabii ki üretim… Endüstriyel İnternet, fabrikalara da çoktan girmiş durumda. Üretim araçlarındaki sensörlerden gelen verilerin gerçek zamanlı analizi, çok daha akıllı, esnek ve verimli üretime, lojistik ve müşteri hizmetlerine olanak veriyor.
Endüstriyel İnternet sayesinde ortaya çıkan verimlilik artışı sayesinde, 10 trilyon dolar ila 15 trilyon dolar, yani ABD’nin bugünkü gayrisafi milli hasılası kadar bir kazanç sağlanması öngörülüyor.
Bu alanda öncü şirketlerden biri olan GE’nin geliştirdiği, endüstriyel sistemlere özel olarak tasarlanan, bu sistemlerin ihtiyaç duyduğu güvenlik, büyük veri bant genişliği ve sağlamlığa sahip ilk yazılım platformu olan Predix, sanayide verimliliği ve güvenliği büyük ölçüde artırıyor.
Predix sayesinde fabrikalardaki operatörler üretimde olup bitenleri anbean takip edebiliyor ve donanım operatörlerinin ihtiyaç duydukları bilgi ve verilere ulaşmasını sağlıyor. Sistem aynı zamanda hem gerçek zamanlı hem de geçmişte yaşanan tıkanıklıkların tespit edilmesine de yardımcı oluyor. Bu da çevrim süreçlerini kısaltarak, yeni ürünlerin piyasaya sunulması sürecini hızlandırıyor. Üreticiler, çok daha çevik bir ortam sayesinde esneklik de kazanıyor.
İşin belki de en heyecan verici tarafı, bunun üreticilere faydasının tek seferlik bir iyileşmeyle sınırlı kalmaması. Bu örgü, süreçlerde sürekli iyileştirme, verimlilik, üretim, kalite artışı ve maliyetlerde azalma sağlıyor. Örneğin, üretim sürecinde, tasarımdan tedarik zincirine, üretimden ambalajlamaya, dağıtımdan müşteri deneyimine bağlantı sağlanıyor. Dijital örgü bunu mümkün kılıyor ve operasyonel iyileştirmeler sağlıyor.
Yine GE tarafından geliştirilen ve Predix üzerinden hizmet veren dijital ikiz teknolojisi de maliyet, performans, verimlilik, güvenilirlik ve emre amadelik konusunda önemli avantajlar sağlıyor; dijital dönüşümü hızlandırarak operatörlere büyük fırsatlar sunuyor.