Duvara konuşmak sözü, konuştuğunuz kişinin sizi dinleyemediği ya da dinlemediği anlamına geliyor. Yani eğer bir duvara konuşuyorsanız, nefesinizi boşa harcıyorsunuz demektir.
Acaba gerçekten öyle mi?
Belki de teknoloji ile duvarlara bir şans daha vermek ve sonuçları görmek gerekiyor. Duvara konuşup bir şeyler anlatabilmek, GE mühendislerinin karşı koyamayacakları bir meydan okuma. Çünkü yenilikçi bir yaklaşımla ve kararlılıkla, hiçbir şey imkânsız değildir.
GE mühendisleri bu konuyu incelemek için Berlin Duvarı’nın hala sağlam olan ve iki duvar arasında insansız bölge bulunan bir kısmını seçti. Duvarın konuşan kişiyi dinleyebilmesi için “ivmeölçer” adında bir alet kullanılmasına karar verildi. Normalde bu ivmeölçer, birçok makinenin içindeki mikroskobik titreşimleri ölçmek ve potansiyel arızaları önceden öğrenmek için kullanılan oldukça hassas bir cihaz.
Birçok test yapan GE ekibi, insan sesinin 60 – 70 desibel aralığında olan titreşimini bir duvardan yakalayabilmek için teoride çalışan bir yol buldu. Fakat test için Berlin Duvarı’nda sadece bir günleri vardı.
Duvarın bir tarafına çocuk kitabından bir hikâye okuyacak anlatıcı geçti, diğer tarafına ivmeölçer yerleştirildi ve ikinci duvarın arkasına ise, duvarın duyduğunu anlatacağı çocuklar oturtuldu.
Bir duvarın bile bizi dinlemesini sağlayabiliyorsak, yapabileceğimiz diğer imkânsız görevleri bir hayal edin…