Bu Bilim İnsanı, Meme Kanseri Tespitini İyileştirme Olanaklarından İlham Aldı

90’ların sonlarında Serge Muller, annesini güvende tutmak için meme kanseri taramasına gitmeye yönlendirdi. Böylelikle her ikisinin de hayatında önemli bir an gerçekleşti.

Muller, “Kanseri keşfedildi çünkü gitmek istemediği bir meme kanseri taramasına katılması için ısrar ettim.” diyor ve ekliyor: “O zaman gerçekten onun hayatını kurtardığım izlenimine kapıldım.”

Tıbbi görüntüleme, ilk başta görüntü işleme ve uygulamalı fizik alanındaki uzmanlığını artırmanın bir yolu olsa da nihayetinde annesi de dâhil olmak üzere Muller’in “topluluğu etkileme ve başkaları için faydalı bir şeye katkıda bulunma olasılığını hissettiği bir alan” oluyor.

Kadın sağlığı ve X-Ray baş bilim insanı Serge Muller, GE Healthcare‘deki 37 yıllık kariyeri boyunca meme kanserine karşı mücadelede sürekli ilerlemeye ve yeniliğe tanık oldu: SensorySuite ve ödüllü Pristine Dueta üzerine yaptığı çalışmalardan, endüstrinin ilk CEM tanı çözümünün yanı sıra hasta sonuçlarının daha da iyileştirilmesine yardımcı olmak için endüstrinin ilk kontrastlı biyopsi çözümünün ortaya çıkmasına yardımcı olan GE Healthcare‘in kontrastlı mamografi (CEM) vizyonunu oluşturmaya kadar.

Şimdi, aynı ruhla GE Healthcare, yoğun meme dokularında meme kanserinin tespitinde CEM’in etkinliğini daha iyi anlamak için Amerikan Radyoloji Koleji (ACR) ve Meme Kanseri Araştırma Vakfı (BCRF) ile Kontrastlı Mamografi Görüntüleme Tarama Denemesi’ni (CMIST) başlatmaya hazırlanıyor.

Sekiz kadından biri yaşamları boyunca invaziv meme kanserine yakalanıyor, bu nedenle düzenli mamogramlar ve erken teşhis hayat kurtarmaya yardımcı oluyor. Düzenli tarama aynı zamanda kadınların yoğun meme dokuları olup olmadığının belirlenmesine yardımcı oluyor. (Çok iyi bilinmeyen ancak kanser riskini ikiye katlayabilen bağımsız bir risk faktörü.)

40 ila 72 yaş arasındaki kadınların yaklaşık %43’ü yoğun meme dokularına sahiptir, bu da yağ dokusundan daha yüksek oranda fibroglandüler dokuya sahip oldukları anlamına geliyor. Yoğun meme dokusu meme kanseri belirtilerini gizleyerek tanıyı zorlaştırıyor. Aslında, standart mamografi, yoğun meme dokularındaki kanserlerin üçte birinden fazlasını kaçırabiliyor. CMIST çalışması bu sayıları değiştirebilir.

CEM, maligniteyi gösterebilecek olağan dışı paternlerinin alanlarını vurgulamak için mamografi ve kontrast tabanlı tarama yöntemlerini birleştiriyor ve yoğun meme dokulu kadınlarda meme kanserinin erken teşhisini yeni normal hale getirmeye yardımcı olmak için daha düzenli bir onkoloji iş akışı oluşturma ve uygulama fırsatı sunuyor.

Serge Muller‘in bu alanda yaklaşık yirmi yıllık bir çalışması var ve CMIST, kontrastlı mamografi için heyecan verici bir başka bölüme işaret ediyor.

Muller, “Bazen teknolojilerin ve klinik ihtiyaçların bir araya geleceğini tahmin edebilirsiniz ve kontrastlı mamografi için durum böyleydi.” diyor ve ekliyor: “Yeni dedektör teknolojisinden ve tümörlerde kan akışını ortaya çıkarmak için kontrast madde kullanımından, mamografi ekipmanına ve düşük maliyetli mamografi muayenelerine erişim. Bunların hepsi yıllar önce meme kanserinin erken teşhisinde birçok kadına fayda sağlayabileceğini bildiğimiz bu yeni meme görüntüleme yöntemine başladığımızda mevcut olan tüm kritik bileşenlerdi.”

Muller, annesinin teşhisi sayesinde meme kanseri gerçeğini gördü ve erken teşhis ile taramanın önemini anladı. Hayatı ve kariyeri boyunca, filmden dijitale ve 3D (tomosentez) görüntülemeye geçen tıbbi görüntülemeden, kontrast maddelerin tanıtımına ve yapay zekânın önemine kadar birçok değişiklik gördü ve bu değişikliğin parçası oldu.

Muller, sağlık hizmetlerinin geleceğine bakarken görüntülemenin meme kanseri teşhisi, kalp hastalıkları ve daha fazlası gibi bakım alanlarına daha da entegre olacağını umuyor.

Muller, “Klinisyenler tarafından hastalıkları tahmin etmek, tespit etmek, teşhis etmek ve tedavi etmek için kullanılan bir unsur olarak görülmeli.” diyor ve ekliyor: “Radyolog ve cerrahtan, patolog ve onkoloğa kadar tüm farklı klinisyenlerin kullanabilmesi için entegre ve her yerde bulunmalıdır. Klinik sonuçları iyileştirirken hastanın kaygısını, tanı ve tedavi süresini azaltmaya yardımcı olur.”

1998’de kontrastlı mamografiye başladığından beri, uygulama katlanarak ilerledi.

Muller, “Hastalıkları teşhis etmek için yeni teknolojilerin ve yeni yaklaşımların benimsenmesi uzun sürüyor.” diyor ve ekliyor: “Dünyanın dört bir yanından pek çok klinisyenle 15 yıllık teknoloji ve klinik araştırmalardan sonra gerçek bir ürünün kullanımda olduğunu görebilmek harika bir his. Çünkü bunun onlarca yıl kullanılacağını, hayat kurtarmaya ve milyonlarca kadının bakımını iyileştirmeye yardımcı olacağını biliyorsunuz. Bu gerçekten bir ekip başarısı ve katkıda bulunduğum için çok mutluyum.”

Dünya, Ekim ayı boyunca Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nın içerisindeyken, kadınların yıllık mamogramlarını “atlamamaları” teşvik ediliyor. Burada meme yoğunluğu da dâhil olmak üzere kendi risk faktörleri hakkında daha fazla bilgi edinebilecekleri ve doktorlarının yardımıyla en iyi bakım seçeneklerini düşünebilecekleri teşvik ediliyor.

Bu yazı Emily Niles tarafından GE Reports için kaleme alınmıştır.