-
Bir yılın bitişini ve yeni bir yılın başlangıcını kutlamaya hazırlanırken, 2016’da neler yaptığımızı hatırlamak ve bütün dünyanın üretim modellerini yeniden gözden geçirmesine sebep olan dijitalleşmenin etkilerinin, endüstrilere nasıl yansıdığını hatırlamanın faydalı olacağını düşünüyoruz.
Öncelikle bu yıl yayınlanan 5. GE İnovasyon Barometresi, Türkiye’nin dijital dönüşüme hazır olduğunu gözler önüne serdi. İş dünyasında inovasyonun yerini ölçen ve alanının en kapsamlı araştırması olan İnovasyon Barometresi, Türk yöneticilerin yüzde 66’sının karar alma süreçlerinde Büyük Veri ve analiz sistemlerinden faydalandığını gösterdi. Türkiye bu konuda yüzde 5’lik bir farkla dünya ortalamasının üzerinde ve bu sonuç dijitalleşmenin, veri analizinin değerinin Türkiye’de iş kültürüne yerleştiğini gösteriyor.
2016 yılı GE’nin üretimde bulunduğu endüstriler için oldukça yoğun bir sene oldu. Dönüp tek tek bu endüstrilere bakmak gerekirse:
Yenilenebilir Enerji
2016 yenilenebilir enerji teknolojileri ve Türkiye’deki uygulamaları için oldukça önemli bir yıl oldu. Nisan ayında gerçekleşen Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı ICCI’da, rüzgâr enerjisini kullanarak en yüksek verimliliğe ulaşmayı hedefleyen ve GE’nin en güçlü rüzgâr türbini olan 3.4-130 modeli Türkiye’de tanıtıldı.
2016 ‘nın önemli anlaşmalarından biri GE ve Türkerler Holding arasındaydı. GE ve Türkerler Holding, Tekirdağ’da bulunan Barbaros Rüzgâr Enerjisi Santrali’nde dört adet GE 3.2-103 rüzgâr türbini kurmak üzere on yıllık tam kapsamlı işletim ve bakım hizmetini de içeren bir anlaşma imzaladı.
Aynı zamanda dijitalleşmenin rüzgâr enerjisini ve diğer yenilenebilir enerji uygulamalarını nasıl daha verimli hale getirebileceği ile ilgili çalışmalar da hız kesmeksizin devam etti.
Bunun en güzel örneği ise Afyon Dinar’da şu an 29 adeti kurulu olan ve 2017 başında toplamda 31 adete ulaşacak rüzgâr türbinlerin dikkatleri üzerine toplamasıydı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ve özellikle rüzgâr enerjisinin dijitalleşme sayesinde Türkiye’yi 2023 enerji hedeflerine nasıl çok daha etkili bir şekilde ulaştıracağı CNN Ekonomi Müdürü Emin Çapa’nın da odağındaydı. Geleneksel rüzgâr santrallerine göre GE’nin dijital rüzgâr santralleri verimliliği en üst noktaya çıkarıyor. Bunu ise üzerlerindeki yüzlerce sensör, bunların bağlı olduğu kumanda merkezleri ve tabii ki endüstriyel yazılımın gücü ile gerçekleştiriyorlar.
Havacılık
GE Havacılık Türkiye için ayrı bir önem taşıyor çünkü dünya üzerinde her gün havalanan binlerce yolcu uçağı, Türkiye’de, Eskişehir’de üretilmiş motor parçaları ile havalanıyor. 2016 yılında bu endüstri tabii ki yine oldukça etkindi. Türkiye’de havacılık sektörünün en güçlü isimlerinden olan TEI ile GE Havacılık ortaklığı, yerel ekonomi açısından da oldukça önemli bir kalem çünkü TEI’nin ihracatı yıllık yaklaşık 230-250 milyon dolar arasında.
Dijitalleşme havacılık endüstrisinde üretimi birçok endüstriye göre çok daha hızlı değiştiriyor. Bunun en güzel örneklerinden biri ise yine TEI’de gerçekleşen katmanlı üretim teknikleri ve ileri üretim teknikleri ile uçak motor parçası imalatı. Daha önce birçok alt parçadan oluşan motor parçaları artık endüstri tipi 3D yazıcılar ile tek bir parçadan üretiliyor ve dayanıklılıkları, kullanım ömürleri ve bakım aralıkları artarken maliyetleri ve ağırlıkları düşüyor.
Havacılık sektöründeki dijitalleşme son kullanıcıya oldukça hızlı yansıyan geri bildirimler açısından da oldukça önemli. Bir uçak üzerinde bulunan yüzlerce sensörün sürekli olarak ürettiği veri uçağın bakım aralıkları ya da sorun oluşturabilecek parçalarla ilgili henüz uçak havadayken merkeze bilgi sağlayabiliyor. Bu da uçak yere indikten sonraki hazırlıkları kolaylaştırıyor ve hızlandırıyor. Aynı zamanda hafifleyen motor parçaları ve daha uzun süre ömrünü koruyan motor parçaları maliyetleri ciddi anlamda düşürüyor. Bu durum ise son kullanıcıya daha ekonomik biletler ve ön görülebilir bakımlar sayesinde daha az rötar olarak hemen geri dönüş sağlıyor.
Havacılık alanındaki bir diğer önemli gelişme ise Pegasus Havayolları iş birliği ile gerçekleşti.
Pegasus Havayolları, 2 Ağustos tarihinde CFM International’ın en son teknolojisi ile üretilen LEAP-1A motorunu Airbus A320neo uçağında kullanmaya başlayan dünyadaki ilk havayolu şirketi oldu. Yani; Türkiye’de, Eskişehir’de LEAP-1A jet motoru için üretilen motor parçaları ile yükselen ilk uçaklar Türkiye’den bir şirkete ait. Pegasus Havayolları A320neo uçakları için toplam 200 LEAP-1A motor siparişi verdi.Türk Hava Yolları’na teslim edilen ve CF6 motorlarımızın güç verdiği A330-300 modeli ile ise THY uçak filosunu toplam 300 uçağa çıkardı. TEI’de CF6 motor grubu için 40 farklı parça üretiliyor ve genel makine ve fabrikasyon parçaların yaklaşık %15’i imal ediliyor.
Bunun yanı sıra katmanlı üretim uzmanlığı ve jet motoru tasarımı gibi önemli başarılara imza atan Türkiye Teknoloji Merkezi (TTC), 15’inci yılını kutladı. TTC, GE Havacılık iş kolunda dünyadaki 6 merkezden biri.
Sağlık
GE Sağlık yılı oldukça yoğun geçiren endüstri kollarından biriydi. Bunun sebebi ise Türkiye için oldukça önemli olan birçok anlaşmanın 2016 yılı içerisinde gerçekleşmesi oldu.
GE Sağlık ve Dia Holding, Türkiye’nin sağlık alanında ilk Kamu Özel İş Birliğini hayata geçirmek için kolları sıvadı. Alanında dünyanın en büyük yatırımı olarak yaklaşık 43 bin yeni hasta yatağı kapasitesine sahip, 30’un üzerinde Kamu Özel Ortaklığı (PPP-Public Private Partnership) projesi anlaşması tamamlandı. Dia Holding, toplamda 5000 yeni yatak kapasitesi sunacak Mersin ve Ankara Bilkent Şehir Hastaneleri için GE Sağlık’ı teknoloji ve çözüm ortağı olarak seçti.
Oldukça önemli bir başka anlaşma ise GE Sağlık, GAMA Holding A.Ş. ve Türkerler İnşaat A.Ş. tarafından, Sağlık Bakanlığı’nın iki stratejik kamu özel ortaklığı projesi olan İzmir ve Kocaeli Entegre Sağlık Kampüs Projeleri’nin geliştirilmesi için imzaladı. GE bu anlaşmayla, toplamda yaklaşık 1.3 milyar dolar değerindeki Kocaeli ve İzmir Kamu Özel Ortaklığı projelerinde azınlık hissedarı olarak GAMA-TÜRKERLER Hastane Yatırım Şirketlerine dâhil oldu ve Türkiye’nin kamu sağlığı sistemine 3,240 yeni yatak kapasitesi ilave edecek olan iki sağlık kampüsünün teknoloji ve biyomedikal ekipman ve uzun dönemli servis hizmetlerine yönelik yaklaşık 128 milyon dolar tutarındaki kontratını imzaladı.
GE’nin üniversite hastaneleri ile iş birlikleri de 2016 yılı içerisinde oldukça yoğundu. Okan Üniversitesi ve GE Sağlık, ekipmanlar için anlaşma imzaladı. GE, bu iş birliği kapsamında Ameliyathane, Yoğun bakım, Yeni Doğan Kliniği, Radyoloji, Nükleer Tıp ve Acil Servis gibi hastanenin yüzde 85’ini kapsayan birimlerine 2016 yılında 43 adet GE Sağlık cihazı kurdu. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi ile yapılan iş birliği ile ise 34.000 metrekare alana sahip, yıllık ortalama 140.000 hasta kabul eden hastane, GE Sağlık’ın Gelişen Pazarlar bölgesinde, sessiz MR ve sentetik MR özelliklerini bir arada sunan hasta dostu ilk hibrit 3T manyetik rezonans görüntüleme sistemi ve Hibrit Ameliyat Odası gibi teknolojilerle donatıldı.
GE Sağlık önemli bir kongrede sağlık personelinin de karşısındaydı. Kasım ayında, gelişmiş sağlık teknolojilerini sektörün profesyonelleri ile buluşturan 37. Ulusal Radyoloji Kongresi’nde GE Sağlık, sağlık alanındaki inovasyonlarının sonucu olan ileri teknolojili görüntüleme cihaz ve çözümlerini ve doz teknolojilerini sergiledi.
Enerji
BEREKET Enerji’nin sahip olduğu Yatağan Termik Santrali’nin modernizasyon haberinin, her yıl Avrupa enerji üretim sektöründeki isimleri bir araya getiren ve Milano’da düzenlenen Power-Gen Europe 2016 konferansında duyurulması ile GE bu önemli proje için kollar sıvandı. Bu projeyle birlikte Yatağan Termik Santrali’nin kullanılabilirliği ve ömrü artacak ve ortalama 125 bin hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak 44 MW ek üretim kapasitesine ulaşılacak.
GE global düzeyde ise enerji alanındaki oldukça önemli bir rekorla 2016 yılının gündemindeydi. Dünyanın en verimli kombine çevrim enerji santrali, GE gaz türbinleri ile Fransa’da enerji üretimine başladı. Santralin kalbini oluşturan 9HA.01 GE gaz türbini, enerji üretmek için kullandığı yakıtın %62’lik bir kısmını enerjiye dönüştürebiliyor. Bu, gaz türbinlerinin verimliliği açısından bugüne kadar ulaşılan en yüksek oran ve 10 yılda 50 milyon dolarlık bir tasarruf demek. GE’nin gaz türbini verimliliğinin yanında diğer gaz türbinlerine oranla çok daha temiz olmasıyla da öne çıkıyor. 3.3 ton havayla karışık doğal gazı -ki bu 23 tanker gaz demek oluyor- yaktığında, sadece 6.3 ons yani sadece bir kutu kolanın yarısını dolduracak kadar atık sıvı ortaya çıkıyor.
Akıllı Fabrika
50 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren GE Gebze Güç Transformatörleri Fabrikası, GE’nin dünya genelinde farklı ülkelerde faaliyet gösteren 10 güç transformatörleri fabrikası arasında en büyüğü ve şimdi bu fabrika GE’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgedeki ilk akıllı fabrikası olmaya hazırlanıyor.
Ekipmanlarla bilgisayarların birbiriyle konuşabileceği ve Endüstriyel İnternet sayesinde gerçek zamanlı bilgilerin paylaşılabileceği üretim konseptinin bölgedeki ilk uygulaması olacak. Akıllı Fabrikada optimum üretim sağlamak için tasarım, üretim, tedarik ve servis ağları da birbirine bağlanacak.
Ulaşım
GE 2016’da da dünyanın en zorlu ulaşım problemlerinin üstesinden gelmek için raylı sistemler, madencilik ve denizcilik endüstrilerini şekillendiren ekipmanlar üretmeye devam etti. Bunlar arasında tabii ki en dikkat çeken çözüm diğer lokomotiflere kıyasla sera gazı emisyonlarını yaklaşık yüzde 18 oranına kadar azaltan Powerhaul™ lokomotifleri. Bu noktada Türkiye’yi yakından ilgilendiren konu ise GE ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi AŞ (TÜLOMSAŞ) ortaklığı. Türkiye’de üretilen PowerHaul™ lokomotifleri; Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya ihraç ediliyor. Ayrıca bugün Türkiye’de de Eskişehir, Afyon, Bilecik, Ankara gibi yük taşımacılığının yoğun olduğu hatlarda aktif olarak TCDD bünyesinde çalışıyorlar.
2016; birçok proje, anlaşma ve iş birliği ile ekosistemimizi genişlettiğimiz, ülkemizdeki endüstrilere güç verdiğimiz bir yıl oldu. Yeni yıl, yeni hedefler ve bu hedefler için çalışmak demek.
×
GE.com has been updated to serve our three go-forward companies.
Please visit these standalone sites for more information