AIR radyofrekans koilleri
Gail Zeamer ile kızları Sophie ve Claudia
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) taraması pek çok hastada rahatsızlık, kaygı ve bazen de korku hisleri uyandırıyor. Şimdi yeni bir koil teknolojisi, radyologların güvenilir tanılar için net görüntüler elde etmesine yardımcı oluyor.
2011’de Marc Andreessen, “Yazılım bu dünyayı yiyip bitiriyor.” dediğinde, bu son derece kışkırtıcı bir beyan olarak görülmüştü. Şimdi ise çoğu insan bu gerçeği kabul ediyor. Aslında Silikon Vadisi’nin ötesinde, otomotivden sağlık hizmetleri ve finans hizmetlerine uzanan bir endüstri aralığında, şirketler dijital çağı yansıtmak üzere iş faaliyetlerini evrimleştiriyor.
Doktorlar, yapay zekânın yerlerini alacağından korkmalılar mı? Hayır, korkmamalılar. Ancak, yakın gelecekte yapay zekâ uygulamalarını kullanan doktorların kullanmayanların yerini alacağının da bilincinde olmalılar. Bunu istatistiklere bakarak anlayabiliriz: Sağlık hizmetlerinde yapay zekâ kullanımı, başta radyoloji olmak üzere son birkaç yılda ciddi bir artış gösterdi. 2017 yılında yürütülen PwC DIQ Anketi, sağlık hizmeti yöneticilerinin %39’unun yapay zekâya yatırım yapmayı planladığını ortaya koyarak hızlı bir büyümeye işaret etti.
Siklotronlar, hidrojeni 5000°C’ye, yani neredeyse güneşin yüzey sıcaklığına kadar ısıtmak için sıkıca sarılmış bakır koillerden ve çok büyük miktarda güç ünitesinden (yaklaşık 65 kilovatlık) yapılan devasa elektromıknatıslar. Hidrojeni, negatif yüklü hidrojen iyonlarına dönüştürüp, ardından ışık hızına ulaştırarak, flor-18 adı verilen bir radyoaktif izotopa dönüştürür.