8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, tüm dünya ile eş zamanlı olarak bir rekor denemesi gerçekleştirildi. Guinness Dünya rekoru denemesine, aralarında seçilmiş 400 kız öğrenci ve General Electric Türkiye, Türk Hava Kuvvetleri, TEI ve ODTÜ gibi kurumların, alanında öncü kadın liderlerinin yer aldığı 600 kişi katıldı.
Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi’nin bahçesinde Pembe Kâğıt Uçakların havalandığı etkinliğe, 10 farklı Anadolu ve Fen Lisesinden seçilen 200 kız öğrencinin yanı sıra, okulun öğrencileri de katıldı.
Duvara konuşmak sözü, konuştuğunuz kişinin sizi dinleyemediği ya da dinlemediği anlamına geliyor. Yani eğer bir duvara konuşuyorsanız, nefesinizi boşa harcıyorsunuz demektir.
Acaba gerçekten öyle mi?
Belki de teknoloji ile duvarlara bir şans daha vermek ve sonuçları görmek gerekiyor. Duvara konuşup bir şeyler anlatabilmek, GE mühendislerinin karşı koyamayacakları bir meydan okuma. Çünkü yenilikçi bir yaklaşımla ve kararlılıkla, hiçbir şey imkânsız değildir.
İş dünyasında inovasyonun yerini ölçen Beşinci GE Küresel İnovasyon Barometresi açıklandı. Araştırmaya göre ABD büyük bir farkla bu yılın inovasyon şampiyonu oldu. Bir önceki yıl inovasyon sıralamasında üçüncü sırada olan Japonya ise ivmesini kaybeden Almanya’yı geçerek bu yıl ikinci sırada yer aldı.
Konusunda dünyadaki en kapsamlı araştırma olan ve Türkiye’nin de dâhil olduğu 23 ülkeyi kapsayan GE Küresel İnovasyon Barometresi, Türkiye için de oldukça önemli veriler sunuyor.
Endüstriyel İnternet uygulamaları sanayi üretimini ve iş yapış şekilleri baştan aşağı değiştiriyor. Bu yeni dönem Dördüncü Sanayi Devrimi olarak adlandırılıyor ve birçok fırsatı ve zorluğu birlikte barındırıyor. Önemli olan, bu yeni döneme adapte olmak ve fırsatları olumlu sonuçlara dönüştürmek.
Dördüncü Sanayi Devrimi, sadece iş yapış şekillerini değil yaşamımızı kökten değiştirmeye hazırlanıyor. 20’nci yüzyılın aşırı işbölümünün yarattığı meslekler, uzmanlık alanları ve görevlerin çoğu buharlaşacak. Yaratıcı, karar alma ve işbirliği geliştirme yönleri kuvvetli, karmaşık vasıflı işgücüne talep ise patlayacak.
İhtimal dışı ya da imkansız olaylar için kullanılan bir söz var. Bir şeyin çok az şansı varsa ya da hiç yoksa, onun için “ateşte bir kartopunun şansına sahip” deniyor.
Gerçekten, ateşin içinde bir kartopunun şansı var mı?
GE mühendisleri tabi ki bu meydan okumaya karşı koyamadılar ve bir kartopunu ateşin içine atıp, nasıl güvenli bir şekilde geri getirebilecekleri üzerine çalışmaya başladılar.
Yaşama ve çalışma biçimlerimizi kökten değiştirmesi beklenen Dördüncü Sanayi Devrimi, İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) tartışıldı. Çeşitli sektörlerden işadamları, yeni yüzyılın kapısını aralayacak yeni teknolojileri ve şirketlerin bunlara nasıl adapte olacaklarını konuştu.
Şehirlerin aydınlatmalarına harcanan yüksek miktarlarda enerji, trafikle birlikte ortaya çıkan kirlilik… Geleceğin akıllı şehirlerinde yeni tasarruf yöntemleri ve teknolojiler bu olumsuzlukların önüne geçecek. Daha temiz bir gelecek için kullanılabilecek tasarruf yöntemlerini ve bu yöntemlerle ne kadar enerji tasarrufu sağlanabileceğini biliyor musun?
Thomas Edison, duyma yetisinin büyük bir kısmını henüz çocukken kaybetti. Bu durumu kendi sözleriyle “12 yaşımdan beri bir kuşun ötüşünü duymadım” şeklinde vurguluyor. Sesleri çok net duyamaması, onu 1877’de sesleri kaydedip tekrar çalabilen bir cihazı icat etmekten alıkoyamadı. Edison sesleri kaydedip geri çalabilen fonografı icat ettiğinde, henüz 29 yaşındaydı ve ampulü bulmasına hala zaman vardı. Edison bir kayıt cihazı geliştirmek için, telgraf ve telefon ile ilgili bilgilerini birleştirdi.
Şimşeği Şişeye Hapsetmek İmkansız mı?
GE’nin Yüksek Voltaj ve Güç Dönüşümü Laboratuvarı’ndan beş kişilik bir ekip, bir şimşeği şişeye hapsetmeyi başardı. Peki, GE neden bir şimşeği şişeye hapsetti?
Basit: Çünkü daha önce kimse yapmamıştı ve imkansız olduğu düşünülüyordu!