GE Sağlık’ın İstanbul’da kurduğu Yaşam Bilimleri Laboratuvarı, Türkiye’de biyofarmasötik ve biyoteknoloji endüstrisinin büyümesini desteklemek için eğitim ve Ar-Ge faaliyetlerine devam ediyor. Laboratuvar, GE’nin yenilikçi biyoproses ve araştırma teknolojileri ile donatılarak, Türkiye’de yerel biyoüretim yetkinlikleri ve uzmanlığı sağlamaya destek olmak üzere Türk GE biyoproses uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından destekleniyor.
Kısaca tanımlamak gerekirse türbin, bir akışkanın enerjisini kinetik enerjiye çevirmek için kullanılan mekanizmadır. Türbin, bir mil ve üzerindeki kanatçıklardan oluşur. Kullanılan akışkana göre türbinin ve kanatçıkların yapısı değişir.
Çalışma prensibi şu şekildedir: Akışkan, türbinin kanatçıklarına çarparak türbin miline hareket verir, hareket milin çıkışında mekanik enerjiye dönüşür. Bu mekanik enerji çeşitli düzenekler yardımıyla elektrik enerjisine çevrilir.
GE’nin Ortadoğu’daki ilk, dünyadaki sekizinci Aeroderivatif Gaz Türbin Servis Merkezi’ni İstanbul’da hizmet veriyor.
Günümüzün en önemli konuları arasında doğal kaynakların verimli kullanılması yer alıyor. Bu noktada sürdürülebilir enerji, doğal kaynakların kendilerini yenileyebilmesi ve çevreye en az zararı vererek enerji üretebilmenin en doğru yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda enerji tasarrufu da bu duruma azımsanmayacak ölçüde bir fayda sağlıyor.
Bir İsveç şehri olan Uppsala 350 yıldır tıpta inovasyonun merkezi oldu. 1663’te Uppsala Üniversitesi, Uppsala Üniversitesinin ana binası Gustavianum’da bir anatomi tiyatrosu açtı. Burada doktorlar ve ücret karşılığı içeri alınan izleyiciler; dar, sekizgen balkonlardan profesörlerin yaptıkları otopsileri izlediler. “Çoğu zaman otopsiler bir haftadan uzun sürüyordu ve ortaya çıkan koku daha az olduğu için genelde kış mevsimi tercih edilirdi” diye yazıyor Brian Silver “The Ascent of Science” adlı kitabında.
Gelişen ülkeler ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya: Elektrik ihtiyacı!
Bir afet durumunda acil bir şekilde enerji ihtiyacı ortaya çıkarsa ya da gerekli enerjinin miktarı tespit edilemeden bir santral yatırımı yapmak tehlikeliyse yüzen güç istasyonları olan “Enerji Gemileri” ile tanışmanız lazım.
Karadeniz Enerji Grubu şirketlerinden Karpowership, “Enerji Gemisi” olarak adlandırılan yüzen enerji santralleri konseptini geliştiren ve uygulayan dünyadaki ilk firma.
Türkiye’de demiryolunda adeta bir Rönesans yaşanıyor. Yaklaşık 50 yıl boyunca yeterli yatırım almayan demiryolları, yeniden devlet politikası haline geldi. Yeni hatlar inşa edilirken mevcut hatlar hızla modernize ediliyor. Türkiye’de demiryolu sanayinin kurulması için önemli adımlar atıldı, son 10 yılda demiryolu araç ve ekipmanları ihracatı 6 kat arttı. Demiryolu araştırma geliştirme çalışmaları sürerken, lisanslı üretim de artıyor.
24 yaşındaki Luca Laconi tam bir havacılık delisi ve son yedi yılını ailesinin evinde oldukça detaylı bir Boeing 777 maketi yaparak geçirdi. Üstelik bütün maketi kâğıtları işleyerek, keserek ve katlayarak tamamen kendisi yaptı.
Luca’nın maketi, hidrolik boruları, yemek masalarını, vidaları ve cıvataları bile içerecek kadar detaylı.
1. Ay Üzerinde İlk Şirket!
Moon Express Inc. Ay üzerine kendi özel aracını yerleştirecek ilk şirket olmaya hazırlanıyor. Eğer şirket, ABD’deki bütün düzenlemelere uygun olarak projeyi hayata geçirebilirse 2017 yılında aracı Ay üzerinde olacak. Böylece ay üzerindeki özellikle maden anlamındaki değerli kaynaklar ilk defa bir şirket tarafından işletilecek.
HArriet
Verimlilik, GE’nin “Dünyayı Değiştirenler” listesinde üçüncü sırada yer almasının en önemli sebeplerinden. Fortune Dergisi, oluşturdukları liste ile şirketleri dünyanın en büyük problemlerine karşı ürettikleri çözümlerle, yarattıkları sosyal etkiyle, inovasyon ve iş sonuçlarıyla değerlendiriyor. Peki, Fortune Dergisi’nin dikkatini hangi GE teknolojileri çekmiş olabilir. Birkaç örneğe yakından bakalım.