Nesnelerin interneti (IoT) ve endüstriyel uygulaması Endüstriyel İnternetin (IIoT) neredeyse dönüştürmediği endüstri kalmadı. Dördüncü Sanayi Devrimi’nin temelini oluşturan bu yenilikçi teknolojilerin imalat, sağlık, enerji, tarım ve ulaşım endüstrilerinde yarattığı etkiyi analiz ettik.
Dosya analizimizin ilk bölümünde, IoT’nin pazarda ulaştığı güçlü konum ve gelecek beklentileri ile imalat endüstrisi üzerindeki dönüştürücü etkisini ele alıyoruz.
GE Türkiye Kadın Çalışan Ağı’nın kadınların iş hayatına katılımının artırılması, kadın-erkek fırsat eşitliği yaratılması ve üst düzey yönetici rollerde daha fazla kadının rol alması konusunda yaptığı çalışmalara ek olarak üstlendiği önemli sosyal sorumluluk görevleri de bulunuyor. ‘Çocuklar Geleceği Kodluyor’ projesi de bunlardan biri olarak dört yıldır devam ediyor ve bugüne kadar toplamda 150 öğrenciye kodlama eğitimi sağlandı.
GE 130 yıldan fazladır, elektrik ile geleceğini aydınlatmaktan tutun da, buna bağlı olarak gelişen mühendisliğin farklı alanlarındaki en son teknolojilere kadar birçok inovasyonun muciti. Dünya çapında tam 130 ülkede var olan bu inovasyon anlayışı aynı zamanda küresel de bir etkiye sahip. Tarihsel önemi oldukça büyük böylesine bir inovasyon geçmişine sahip olan GE’nin, yüz yıldan fazladır süregelen ilhamının gizli köşelerini keşfetmenin tam zamanı.
1882’de Thomas Edison’un, Manhattan şehir merkezindeki ilk elektrik şebekesini kurması hem bir mühendislik harikası hem de mükemmel bir pazarlama kampanyasıydı. Yavaş yavaş büyüyen bu elektrik şebekesi ilk olarak New York’un finans şehri bölgesindeki birkaç blokta, çok büyük müşterilere hizmet veriyordu. Bu sayede şebeke, tıpkı bir yüzyıl sonra Internet’in yaptığı gibi bir anda büyüdü.
Bölüm 1
On sene öncesine kadar sadece hastanelerde kullanılan ultrason, bugün birçok alanda önemli bir keşif aracı haline gelmiş durumda. “Ultrason Kullanarak Ses ile Görmek” adlı sağlık yazı dizimizde bu hafta tıp öğrencilerinin pratik eğitim uygulamalarına şahit olacağız. Keyifli okumalar…
Yarasa Öğrenciler Geliyor: Ultrason Kullanarak “Ses ile Görmek!”
Geçtiğimiz haftalarda Baltimore semalarında, tıp ve havacılık alanında bir dönüm noktası yaşandı. Dünyada ilk defa bir nakil organı, drone aracılığıyla transfer edildi. Maryland Üniversitesi, bir GE Havacılık birimi olan AiRXOS‘un yardımıyla, bir insan böbreğini Baltimore’daki St. Agnes Hastanesi’nden alarak üniversitenin 4.3 km uzaklıkta bulunan tıp merkezine kadar başarıyla teslim etti.
İnsanı şaşırtan, kendine hayran bırakan, zaman zaman da ürküten bilimsel gelişmeler elbette hafta boyunca hızını kesmeden devam etti. Bize de haftanın en heyecan verici ve merak uyandırıcı bilimsel gelişmelerini, sizler için derlemek kaldı. Keyifli okumalar!
Basılan İlk Üç Boyutlu Kalp
Tel Aviv Üniversitesindeki araştırmacılar, bir “insan” hastadan aldıkları hücreleri ve diğer biyolojik materyalleri temel alarak ilk defa üç boyutlu bir kalp bastılar. Evet, bastılar.
Amerikan Kalp Vakfı ve Amerikan İnme Derneği, iskemik inme yönergelerini güncelleyerek tedavi aralığını 6 saatten 24 saate genişlettiğinde, bu güçten düşüren rahatsızlık için yüksek risk taşıyan milyonlarca hastaya umuttan daha fazlasını sunmuş oldu. İnme tedavisiyle ilgilenen kardiyolog, nörolog ve radyologlar; tedavinin artık sabit bir zaman aralığından çok inmenin boyutuna ve karakterine bağlı olacağını, ancak bu durumun hem bir fırsat hem de bir zorluk teşkil ettiğini belirtiyor.
Herkese selamlar! Geçtiğimiz hafta yayımlanan yazı serimizin ilk bölümünde global endüstrilerde iyiden iyiye söz sahibi olmaya başlanan 5G’den ve Nesnelerin İnterneti’nden (IoT) bahsetmiştik. Bu hafta ise toplanan verilerden ziyade bu verilerin işlenmesinin önemini ve ileri teknolojinin en faydalı ürünlerinden biri olan dijital ikizleri ele alacağız. Keyifli okumalar!
Veriyi Toplamak Kadar İşleyebilmek de Önemli
Prof. Dr. Feryal Özel’in adını pek çoğumuz geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve çekilmesi ilk kez başarılan kara delik fotoğraflarıyla duyduk. 44 yaşındaki astrofizik profesörünün dünya çapında 200 bilim insanı ve uzmanın katıldığı NASA projesinin görev alan tek Türk ve tek kadın olması gurur verdi. Başarısının ardından kamuoyu önüne çok daha fazla çıkan Prof. Özel, bilim insanı kimliğinin yanı sıra, aktif ve modern bir anne kimliği ile de sempati topladı.