Bu cümleyi okumaya başladığımız sırada bile bilim dünyasında yeni bir gelişmenin yaşanıyor olmasını bilmek oldukça heyecan veriyor. Bu gelişmeleri takip edip sizlerle paylaşmak da bizim için bir o kadar önemli. İçerisine adım attığımız 2019 yılı boyunca endüstrilere etki etmesi beklenilen beş yeni dijital trendi sizler için derledik. Keyifli okumalar ve bol bilimli yıllar!
Daha Fazla Bilgi Aktarımı, Daha Fazla Artırılmış Gerçeklik!
Değişen yaşam şartları, bilimin akıl almaz ilerleyişi ve onlarca diğer etken, toplumun eski ve yeni jenerasyonlar arasındaki bilgi transferini de güçleştirebiliyor. Artırılmış gerçeklik (Augmented Reality / AR) teknolojisini hayata daha fazla adapte etmek ise bu durumu çözebilecek önemli bir fırsat olarak öngörülüyor.
AR cihazları, çalışanın neye baktığını algılıyor ve elindeki hazır verileri işlem için görüntülüyor. Bu işlem, hem tablet veya akıllı telefon kullanırken olduğu gibi “video görüntülüme” ile hem de akıllı gözlük, giyilebilir teknoloji gibi ögelerle erişilen “optik görüntüleme” teknolojisiyle gerçekleştiriliyor.
Örneğin, ürün montaj işlemlerinde AR cihazı, fiziksel ve dijital ikiz modelleri sayesinde operasyonun ilerleyişini izliyor, geri bildirim sağlıyor ve kalite kontrol denetimi için operatöre otomatik iş talimatlarını veriyor. Başka faydalı bir örnekte ise bakım ve servis işlemleri için kullanılan AR cihazları; teknisyenlere varlık teşhisi, iş emri bilgisi ve yardım için uzaktaki uzmanlarla iletişim kurma gibi ayrıntılı iş akış prosedürleri sunuyor.
Artırılmış gerçeklik yeni bir teknoloji olmasına rağmen insanlar tarafından bir hayli benimseniyor ve bu teknolojinin ulaşacağı üst sınır, tamamen insan hayal gücünün sınırsızlığı içerisinde şekilleniyor.[DA(GG1]
Eğitim ve Simülasyonda Sanal Gerçeklik Devrimi!
Sanal gerçeklik yani VR teknolojisinde, göz ve kafa sensörleri ile kullanıcının hareketleri sanal ekranda senkronize ediliyor ve sürükleyici bir deneyim yaşanıyor. VR kullanarak, gerçek zamanlı olarak yerleştirilmiş verilerle sanal bir eğitim ortamı sağlanabiliyor.
Bu teknoloji operatörlerin, bakım teknisyenlerinin ve santral mühendislerinin güvenli bir ortamda çeşitli saha senaryolarını keşfetmelerini ve bilinmeyenlerin azaltıldığı bir gerçek dünya ortamı hazırlanmalarını sağlıyor. Sıfır risk ile kesintisiz işlem yapabilme özelliği, VR’ın en önemli avantajları arasında. GE de sanal gerçekliğin endüstrilerine sağlayacağı faydayı öngörüp geçen yıl Fransa’daki nükleer santral mühendislerinin eğitim modelinde bu teknolojiden yararlanarak dijitalleşme adına önemli bir adım attı. Santrale giriş yapmanın oldukça detaylı bir güvenlik prosedürünü uyguladıktan sonra mümkün olduğu o ortam, sanal gerçeklik sayesinde çok rahat girip çıkılabilir bir yere dönüşüyor.
Tüm bu avantajlar ve bileşenler düşünüldüğüne, VR ile sınırsız farklı eğitim senaryoları geliştirilebilir; çalışan becerilerini geliştirmek ve deneyimlerini artırmak için bu düşük stresli öğrenme ortamındaki eğitimler tekrarlanabilir.
Bulut ve Sınır Bilişimini Birleştiren Çözümler Yayılıyor!
Endüstriyel organizasyonların, bilgi işlem kaynaklarını daha geniş bir şekilde dağıtmalarını sağlamak için hem bulut hem de sınır çözümlerini birlikte kullanan bir yaklaşım ortaya çıktı.
Bu teknoloji, endüstriyel ortamlarda daha iyi kararlar almak ve hatta endüstriyel süreçleri kontrol edebilmek amacıyla doğru cihaz verilerini gerçek zamanlı elde etmek için kullanılıyor. Bir kez işlenip analiz edildiğinde veriler buluta gönderiliyor ve bu da şirketin Bilgi Teknolojileri (BT) veya Bilgi İşlem Departmanı’nın bu çok kritik işleme bilgilerinden yararlanmasını sağlıyor.
Bu iki sistemi birlikte kullanmak endüstriyel şirketlerin ve altyapı şirketlerinin uygun çalışan ve bilgi sağlamasına yarayarak gerçek zamanlı kararlar verilmesine, yatırım varlıklarının kontrol edilmesine, karmaşık dataların analitik ve yapay zekâ ile anlamlandırılmasına destek oluyor. Bu teknolojik yaklaşım, organizasyonların süreç ve yetersizlikleri daha iyi tanımlamasına, potansiyel güvenlik, üretim veya çevresel sorunları tespit etmesine yardımcı olacak.
Bilgi Teknolojileri ve Operasyonel Teknolojiler, Üreticiler İçin Birleşiyor!
Bugün birçok sanayi kuruluşu, günümüzün en büyük tehdit unsuru olarak siber güvenliği görüyor. Endüstriyel siber olaylarla ilgili raporlar, saldırganların BT (Bilgi Teknolojileri) / OT (Operasyonel Teknolojiler) sınırlarını geçtiğini ve güvenlik sorumluluklarındaki boşlukları kullandığını gösteriyor. Organizasyonel silolar, hem BT hem de OT departmanlarındaki yetenek açığına kaynak bulma çabalarını zorlaştırıyor. Endüstriyel IoT cihazları ve ağ sınırı ekipmanları hâlihazırda zorlu olan saldırı yüzeyini genişletiyor.
Kontrol sistemlerinin içindeki ve dışındaki sensörlerden gelen bilgileri entegre etmek BT / OT sorumluluklarında daha fazla kafa karışıklığı yaratıyor. Daha fazla tedarikçi eklemek, yeni varlıklar için güvenlik gereksinimlerinin uygulanmasını zorlaştırıyor. Bu duruma çözüm olarak, şirketler BT ve OT siber güvenlik çalışmalarını birleştirecek ve bu da sorumlulukları netleştirmeye ve güvenlik açıklarını gidermeye yardımcı olacak. Böylelikle tüm kuruluşlar arasındaki güvenlik seviyelerinin daha tutarlı sağlanacağını da rahatlıkla öngörebiliriz.
Daha Fazla Varlık Dijital İkiz Teknolojisiyle Tanışacak!
Gün geçtikçe daha fazla işletme ve tesis, varlığın sanal bir temsilini sağlayan dijital ikiz teknolojisinden faydalanacak. Söz konusu dijital ikizler; çizimler, modeller, malzeme faturaları, mühendislik analizi, boyut analizi, üretim verileri ve operasyonel tarihçesi gibi varlıklarla ilgili bilgilerin bir arşivini içeriyor. Bu geçmiş bilgi, varlık performansını karşılaştırırken temel olarak kullanılabiliyor.
Dijital ikizler ayrıca; durum izleme, arıza teşhisi, tahmini analitik ve öngörülen analitik için kullanılabilen, entegre sensörler veya harici kaynaklar aracılığıyla elde edilmiş gerçek zamanlı veri arşivine sahip. Bu yolla edinilen her bilgi verimliliğin artırılması, duruş sürelerinin azaltılması, arızaların tahmin edilmesi ve sürekli iyileştirme için iç görü sağlanması gibi etkenlerle varlığın hizmet ömrüne ekstra değer katıyor.
Kompleks varlıklar arttıkça, dijital ikizlere sahip varlıklar için talep hızla artmaya da devam edecek gibi görünüyor.